Dünyanın en zor işi olsa gerek kişinin kendini dinlemesi, anlaması, açık etmesi... Uçsuz bucaksız bir vadinin görünmeyen; karanlıkta kalan yanını.
İçinde bulunan gizli saklı duyguları hemen aşikar edemez insan. Korkar dışlanmaktan, ötekileşmekten, yanlış anlaşılmaktan...Her nedense yanlış düşünmekten değil de daha çok anlaşılmaktan korkar. Bu korkuyla başlar aslında içini kemiren kurdun hikâyesi. Kendi var eder kurdunu. Besler, büyütür ve yer altında ona kocaman bir dünya inşa eder...
İşte tam olarak yazarımız da içimizde var ettiğimiz, beklediğimiz bu dünyayı korkusuzca ele almış. İçine düştüğü en kötü en aşağı duygulardan tutunda, kendini göğe kadar yükselttiği tüm duygulara yer vermiş.
Her noktasında olmasa da birçok noktasında kendimizden izler bulacağımız bu eser fikrimce gerçekten okunmaya değer...
Okuyacak olanlara şimdiden keyifli okumalar dileyerek hoşça ve dostça kalmanızı tavsiye ediyorum... :)