Ayşenur

iki yıl sonra
Kimse söylemedi mi sana o korkusuz, Seven gözlerin daha uyanık olmalı diye? Ya da hatırlatmadı mı kimse nasıl umarsız Olduklarını yanarken pervanelerin? Ben uyarabilirdim seni; ama gençsin sen Ve başka başka diller konuşuyoruz ikimiz. Ah, ne verilse almaya hazırsın sen Ve bütün dünya dost senin gözünde. Annen gibi sen de çekeceksin, Sen de öyle incineceksin sonunda. Ama ben yaşlıyım, sen gençsin Ve barbarca bir dille konuşuyorum ben.
Sayfa 27 - Helikopter Yayınları, Türkçesi: Cevat ÇapanKitabı okudu
Reklam
Duyduğum şey oyun oynayan çocuk seslerinin ezgisinden başka bir şey değildi; hava öylesine berraktı ki, bu görkemli ama ayrıntılı, uzak ama şaşılacak kadar yakın, açık seçik ama ölümsüz bir gizemle dolu ses kalabalığı arasından kimi kere kıkır kıkır bir gülme yükseliveriyor, bir beyzbol sopasının 'çat' sesi ya da oyuncak bir trenin takırtısı ayırdedilebiliyordu. Kalemle hafifçe çizilmiş gibi gözüken sokaklar bu sesleri çıkaranları görmeyi sağlayamayacak kadar uzaklardaydı. O görkemli yamaçta durdum, ezgilerin titreşimine, arka plandaki utangaç bir mırıltının ortasından yükseliveren ayrı ayrı çığlıklara kulak verdim. İşte o anda, işte o anda anladım ki umarsızlığı en belirgin olan şey Lolita'nın benim yanımda bulunmayışı değil, sesinin aşağıdaki o çocuk sesleri arasında olmayışıdır.
Sayfa 419 - Can Yayınları, Türkçesi: Fatih ÖzgüvenKitabı okudu
Tanımakla görevlendirildiğim kişi ben miyim?
Sayfa 50 - İletişim YayınlarıKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Bende kaybolma isteği vardır. (...) Ama asıl istediğim aranmak, bulunmak, neden böyle bir şey yaptığımın, neden yalnız kalmak istediğimin sorulmasıydı.
Sayfa 12 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Anı hissetmeniz için nerede olduğunuzu bilmelisiniz ve size neler olduğunu fark etmelisiniz.
Sayfa 92 - Nobel Yaşam, Çeviri: Nurdan Cihanşümül Maral
Reklam
Reklam
134 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.