Zübük, ilk kez 1961 yılında yayımlanmış ve o dönemki Türkiye' yi, parti sistemini, araya adam koyup iş yaptırmayı ve milletin nasıl aldatıldığını mizahi ve derinlemesine bir şekilde anlatıyor.
Peki geçen 60 senede ne değişmiş ?
....Hiçbir şey.....
Halen işini yaptırmak isteyen Ankara' dan, hükümetten tanıdık bulmak için çalışıyor. İşin ehli dururken, tanıdıklar makam mevki sahibi oluyor. El altından paralar dönüyor...Vatandaş kandırılıyor, parası alınıyor, dolandırılıyor, hak etmeyenler hak etmedikleri yerlerde oturuyor.
...Torpil olmadan iş olmuyor...
Zübükzade İbraam gibiler ise bu düzende vatandaşların Ankara' ya ulaşabilmesini sağlayan, işlerinin çözülmesinde yardımcı olan Siyasetçiler, Tosuncuklar, Jet Fadıllar, Banker Kastelliler, Sülün Osmanlar...Ama hep lafta...
Çünkü Zübüklük tam olarak bu. Menfaati olmadan hiçbir şey yapmamak. Kendi çıkarları için herkesi yok saymak. Kendini her daim üstün görmek. Vatandaşı sadece oy olarak, yolunacak kaz olarak görmek ....
İnsanımız da bu durumunda farkında ama düzenden çıkamıyor. Çünkü olmuyor....Torpil olmadan, Ankara' da dayı bulmadan işler yürümüyor... Bu yüzden de Zübükler hiç eksik olmuyor...
Hak edenin hak ettiği yerde olduğu, işlerin torpilsiz, rüşvetsiz olması gerektiği gibi yapıldığı bir gelecek umuduyla...
.....İyi Okumalar.....