Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tuğçe

Tuğçe
@ytugce
Türkçe Eğitimi - YL
48 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Ben dünyaya karşı 'durmak' ile meşhurum
Reklam
Hamdi'nin beni böyle ortada bırakıvermesinin sebebini düşündüm. Mühimce mevkilere geçen adamların esaslı âdetlerinden biri de galiba eski -ve kendilerinden geri kalmış- arkadaşlarına gösterdikleri bu biraz da şuurlu dalgınlıktı.
Sayfa 14
müthiş bir şiir başlığı
Uzun Bir Istırabın Sonunda ve Bir Saadet Anında Gelecek Ölümün Türküsü
Sayfa 167

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
versem kendimi bütün, bütün bir yelkenli olup engine kansam bir an güzelliğine kuşlar gibi serseri ömrün
Sayfa 165
açsam rüzgara yelkenimi dolaşsam ben de deniz deniz ve bir sabah vakti, kimsesiz bir limanda bulsam kendimi.
Sayfa 164
Reklam
AVE-MARİA
rüzgar tersine esiyor... niçin? eski günler geri mi gelecek? kımıldıyor kozasında böcek bildiği hayata doğmak için.
Sayfa 163
hakikate olmaz mı acep râm yıllardır beslediğim düşünce? çıkılmaz dağlardan da mı yüce hasretlerin tırmandığı ehrâm?
Sayfa 159
ah artık benim de benzim sarı damar kanımı dolaştırmıyor. hiçbir kıyıya ulaştırmıyor beni şerazad'ın masalları. anlamıyorum dilinden artık geceyi saran güzelliğinin; içim kör bir kuyu gibi derin, bir şey beklemiyor benden artık. susmak istiyorum, susmak bugün. susmak hiçbir üzüntü duymadan. büyük bir kuş iniyor semadan. sükut, bu indiğini gördüğün. artık tırtılları beslemiyor bahçemin orta yerindeki dut. başıma kondu ebedi sükut. gün, yeniden doğmak istemiyor. kuşla oldumsa da senli benli, beynimi kurcalayan bir kurt var: anlamak istiyorum, ne yapar rüzgarı boşalınca yelkenli?
Sayfa 158
çöküyor her şeyin üzerine hülyam boyunca kurduğum köprü.
Sayfa 155
kardeşini öldürüyor kabil, içimde bir yalnızlık duygusu; ölüm kadar uzun yaz uykusu, sıkıntı ile geçilen sahil.
Sayfa 155
Reklam
Oaristys
ey hatırası içimde yemin kadar büyük, ey bahçesinin hoş günlere açık kapısı hâlâ rüyalarıma giren ilk göz ağrısı, çocuk alınlarda duyulan sıcak öpücük. ey sevgi dalımda ilk çiçek açan tomurcuk, kanımın akışını yenileştiren damar, gül rengi ışıkları sevda dolu akşamlar, içime yeni bir fecir gibi doğan çocuk. tahta havalenin üzerinden aşan hatmi ve havaları seslerimizle dolu bahar, koşuştuğumuz yollar, oynadığımız sular, kağıttan teknesinde sevinç taşıyan gemi. duyup karşı minarede okunan yatsıyı yatağıma sıcaklığını getiren rüya, denizlerinde onunla yaşadığım dünya ve ey ufku beyaz cennetlere giden kıyı. ah! birçok şeyler hatırlatan erik ağacı ve o ilk yolculukla başlıyan hasret, zindan; atları çıngıraklı arabanın ardından beyaz, keten mendilimde sallanan ilk acı.
Sayfa 151
Yaşamak
biliyorum, kolay değil yaşamak; ama işte bir ölünün hâlâ yatağı sıcak, birinin saati işliyor kolunda.
Sayfa 149
o gece gördüm, onun gözlerinde gördüm; gün ne güzel doğarmış meğer açık denizde! onun saçları öğretti bana dalgayı; çalkandım durdum rüyalar içinde.
Sayfa 141
Macera
küçüktüm, küçücüktüm, oltayı attım denize bir üşüşüverdi balıklar, denizi gördüm. bir uçurtma yaptım, telli duvaklı kuyruğu ebem kuşağı renginde bir salıverdim gökyüzüne gökyüzünü gördüm. büyüdüm, işsiz kaldım, aç kaldım para kazanmak gerekti girdim insanların içine, insanları gördüm. ne yardan geçerim, ne serden ne denizlerden, ne gökyüzünden ama... bırakmıyor son gördüğüm, bırakmıyor geçim derdi. oymuş, diyorum, zavallı şairin görüp göreceği.
Sayfa 139
Rahat
şu kavga bir bitse dersin, acıkmasam dersin, yorulmasam dersin çişim gelmese dersin, uykum gelmese dersin ölsem desene!
Sayfa 138
271 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.