Saramago okumak gerçekten zor, bu saramago ya ait okuduğunuz beşinci kitap olsa da böyle.
Daha önce saramago okuyanlar bilir, aralarında sadece virgül olan uzun cümleleri okumanın zorluğunu, konuşma çizgisi ya da tırnak içinde belirtilen cümleler olmadan diyalogların nasıl zor anlaşıldığını...
Ama yine de saramago okuyanlar bilir yazarın harika eserler yazdığını. Bu kitap kabil isimli eserinden sonra yazarın okuduğum ikinci dine aykırı görülen kitabı. Öyle ki yazar sırf bu kitap yüzünden ülkesini tek etmek zorunda kalmış. Nedenine gelince; yazar incili bilindiği gibi matta, markos, yuhanna ve luka ağzından değilde birebir isa nin yasamiyla isa nin ağzından yazmış ve bunu yaparken de incilde geçen bir çok konuyu ya es geçmiş ya da tanrisalliktan uzak gayet mantıklı açıklamış. Böyle olunca kilisenin ve din adamlarının girdiği sinir krizlerini tahmin edebiliyorum, ve düşünmeden edemiyorum, buna benzer bir kitabı bizim ülkemizde biri hz. Muhammed için yazsaydı ne olurdu acaba? Kitabın adı da Muhammed'e göre kuran olsa ve islamdaki bütün hurafelerin üzerini karalayan, hz Muhammed e ait olmadığı halde ona aitmiş gibi uydurulan hadisleri çöpe atan bir kitap olsa mesela... ne acı ki galiba yazar çok fazla hayatta kalmazdı.
Neyse, her zaman dediğim gibi teoloji ile alakalı bir kitap okuyacaksaniz eğer, inanclarinizin sadece sizin için inanç olduğunu unutmayın, bu tarz kitaplar illa sizin inandığınız gibi yazmak zorunda değil olayları. Bu tarz kitaplar okuyunca imanınız zedelenir diye korkuyorsaniz zaten imanınız çok sağlam değil demektir.
Gustave Flaubert, 1821 doğumludur. Adını Fransız oyun yazarı 
Pierre Corneille’den alan lisede öğrenim görür ve üniversite için Paris’e gider. Şehir ona tatsız ve ruhsuz görünür. Ünlü Fransız romancı 
Victor Hugo ile Paris’te