Ve böylece, yaşam nehrinden aşağı, kaynağımız ve ka­derimiz olan Birlik Okyanusu'na doğru el ele yolumuza de­vam ederiz. Sonunda şunu bilmenin derin hazzını tadarız: Yaşamın Amacı, Tüm Bağımlılık Tuzaklarından Kurtulmak, Ve Böylece, Yaşayan Sevgi Okyanusu'yla Bir Olmaktır.
Hayatın mutlu, huzurlu, doyumlu bir yaşam sürme­miz için kurulduğunu ve mutlu olmak için ihtiyacımız olan­dan fazlasına sahip olduğumuzu hissetmemizi engelleyen şeyin güvenlik, duygu ve güç bağımlılıklarının otomatik dan­sı olduğunu anlarsınız.
Reklam
Hayatınızın sürekli olarak size sunduğu ölümsüz bir an olan burada-ve-şimdi anının tadını çıkarın. Uyanışa doğru çıktığı­nız yolculuğun sonunda bulacağınız tek şey kendi gerçek özünüz olacaktır!
Sahip olmadığınız tek şeyin, ihtiyacınız olduğu halde sahip olamadığınız hiçbir şeyin olmadığı bilgisi olduğunu ne zaman idrak edeceksiniz?
Bu hayatımızı bir film perdesinde izlemek gibidir. Dünya olarak adlandırdığımız bu sahnede, bedeniniz ve ak­lınız çevrenizdeki varlıkların bedenleri ve akıllarıyla etkile­şim içine girer. Bu muazzam kozmik oyunda bir aktör ola­rak siz kendi kısmınızı canlandırırsınız. Fakat gerçekte siz Bilinçli-farkındalıksınız. Bu yüzden oyunda olup bitenleri herhangi bir korku ya da arzu duymadan sizin duygusal iniş çıkışlardan zarar görmenize neden olabilecek bir deve­ran olmaksızın izleyebilirsiniz.
Saadet Programı hayatın değişen durum ve gerçeklerine bağlı ol­mayan sürekli bir mutluluk durumuna erişmemize olanak verir. Bazen "kaybetmemiz" ve bazen de "kazanmamız" ha­yatın doğasında var olan bir gerçektir. Her şeyle tek bir bü­tün olduğumuz zaman, kazanmakla kaybetmek de aynı şey olur. Saadet Programı insanların hareketlerine ya da her­ hangi bir dış koşula (bedenlerimiz dahil) bağımlı oluşumuzu tamamen yok etmemize olanak verir.
Reklam
Dünyayı olduğu gibi görmezsiniz korkuları­nız, arzularınız, istekleriniz, ümitleriniz ve beklentilerinizle rezonansta olan küçük bir bölümüyle fazlasıyla ilgilenirsi­niz.
Kozmik Bilinç'in özelliği olan birleştirici ruh haline ulaşmak için, ayrılık illüzyonunu sürdüren düşüncelerin üretimini kontrol etmemiz hayati önem taşır.
Duyularımız gerçeğe girmemize izin vermezler yalnızca elektromanyetik dalgalarla gönderilebilir olan özellikleri top­larlar. ... Duyularımız ve rasyonel düşüncemiz dünyaya olduğu gibi girmez. Dünyanın bilincimize gelen görüntüsü çoğunlukla, sınırsız bellek bankası ve çarpıtıcı (tahrif edici) bağımlılık programıyla insan biyokompüterinin eseridir. Bilincimize ulaşan bu işlenmiş ürünler, işlemi ateşleyen dış enerjileri yansıttığı kadar, biyokompüterimizin sınırlamalarını ve ayırt edici özelliklerini ve çalıştığı programı yansıtır.
Duygusal olarak reddettiğiniz bir şey mutsuzluk getirecek başka bir bağımlılık olur.
Reklam
Bilincine seks tarafından hükmedilen biri, otomobiller, evler, giysiler, yatlar ve gelecek cinsel yaşamına katkıda bu­lunacağını varsaydığı pek çok şeyi almaya yönlendirilebilir. Satın alınan şeyler çok pahalı olabilir, uymayabilir, ya da başka dezavantajları olabilir. Bunlar çok pahalıysalar kişiyi borca sokarlar ya da bilincinin daha büyük bir bölümünü para kazanmaya odaklarlar. Bu, kişinin zevk getireceğini söylediği cinsel faaliyetlere zaman ve enerji harcayamaması­na neden olur. Böylece bu da diğer bağımlılık kalıpları gibi insanın kendi kendisini yenik düşürdüğü, hayali bir doyum ve mutluluk peşine düşmemize yol açar.
Bilinciniz bir burada ve şimdi deneyiminden bir diğerine akabiliyorsa yaşam nehrinde huzur ve güzellikle akıyorsunuz demektir.
Yaşam oyununun diğer kısımları gibi seks de bilincin herhangi bir düzeyinde yaşanabilir. Evliliğin sürmesi için eşiyle yatmaya razı olan isteksiz bir kadının durumunda ol­duğu gibi güvenlik düzeyinde; bir playboy'un durumunda görüldüğü gibi duygu (duyusal zevk ve heyecan) düzeyinde, ya da ulaşılması güç bir kadınla yatmaya azmetmiş bir adamın durumunda olduğu gibi güç düzeyinde olabilir. Seks, daha çok sevgi ve anlayışla akmayı denediğinizde sevgi dü­zeyinde yaşanır; ya da kişi seks deneyiminde, yaşamın ih­tiyacımız olan her şeyi verdiğinin derinden farkına vardığın­ da bolluk düzeyinde yaşanabilir. Altıncı bilinç düzeyinde kişi cinsel birleşme oyununu kalbindeki derin ve sakin bir yerden izler. Yedinci Bilinç Düzeyi'nde kişi cinsel deneyimin ta kendisi olur. Bu düzeyde seks, kişinin karşısındakine yaptığı, ya da kendisine yapılan bir şey olarak algılanmaz. Onun yerine kişi herkes ve her şeyle özdeşlik hisseder.
Burada ve şimdi olanın pan­oramik algısı açıklık ve sevgiyle bilincinize geldiğinde, kalbi­nizde derin, sakin bir yerde yaşarsınız. Sizin dışınızda süren dramı algılarsınız. Yapmanız gerekeni etkili biçimde yaparsınız. Ve her gün gözünüzün önünden geçen sahnede oy­nanan "çirkin" ve "güzel" şeyleri oyun olarak izler ve zevk alırsınız. Yüksek Bilinç Yasası - Kendiniz dahil herkesi ko­şulsuz olarak sevin ile bütünleştikçe yaşamın zevk ve coş­kusu sizin olacaktır.
Bilinçli olduğunuzda kar­şınızdaki kişiyle gireceğiniz tartışma sizi ve onu daha yakın bir sevgi ve birlik ilişkisine mi sokacak yoksa ayıracak mı bildiğinizden, bir tartışmaya girip girmeme konusunda tercih hakkınız olur.
273 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.