Demokrasinin Cinsiyeti
Yalnızca kendilerine şans verildiğinde seçimlerde aday olacak bir sürü ka dın her zaman olacaktır, ya politika, çocuklar ve işi bir arada yürütmesi için olağanüstü çabalar göstererek, ya çocuksuz kalmaya razı olarak ya da yüksek ücretli işlerde çalışıp ev. işinde yardımcı tutar.Ama demokrasi,seçim dönemlerinde oy kullanma fırsatından ve aday olmak için eşit haklardan daha fazla bir anla ma sahip olacaksa,daha özlü bir katılım derecesi ve cinsiyete,ırka ya da sınıfa bakılmaksızın daha gerçek bir açıklık içermelidir.
Sayfa 124 - MetisKitabı okudu
Demokrasinin Cinsiyeti
Demokrasi insanların etkinlik ve katılım için yüksek taleplerde bulunursa,katılım bir azınlık işi haline gelir,katılımın yoğunluğu ile bu katılımın eşit bir şekilde paylaşılma öiçüsü arasında katı bir tercih yapılmasını gerektirir.Bu doğrudan demokrasinin ikilemidir ve feminizm ile doğrudan demokrasi arasında son zamanlarda kurulan ilişkiye karşın, kadınların yaşamların yaşamları bu meseleyi herşeyden daha keskin bir şekilde ortaya kıymaktadır.
Reklam
Neden boşanmaya çalışan kadınlar ve genç insanlar şiddetin hedefinde?
İşte tam burada birbirine bağlanıyor meseleler: Boşanma hakkını kullanmak kadınların karar alma özgürlüğünün sembolü, genç insanlar bu özgürlüğü kazanmanın; gele-ceğin sembolü olarak görülüyor. Özellikle de üniversiteli kadınlar, eğitim alan kadınlar. Bu dinamiği şiddetle bastırırsa kendi imtiyazını koruyacağını sanan bir erkeklik var. Kadınların
Sayfa 112Kitabı okudu
3 Eylül 1950 tarihinde yapılan Belediye Başkanlığı seçimi ülke genelinde oldukça yüksek katılımlı (% 90) ve hareketli geçmiştir. Bazı yerlerde ise katılım oranı % 45-50 arasında kalmıştır. DP 600 belediyeden 560'nı yani% 93'nü kazanmış, Ekim'deki İl Genel Meclisi Seçimlerinde DP'liler, 67 İlin 55'ini kazanmıştır. Bu başarı üzerine Menderes şunu söylemiştir: "Türk milleti Halk Partisi'ni 14 Mayıs'ta iktidardan tasfiye etmişti; 3 Eylül'de muhalefetten tasfiye etti. "
Sayfa 102 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ BAŞKANLIĞI YAYINLARIKitabı okudu
Düşük benlik algısı eğitim başarısını da olumsuz etkiler. Zira düşük benlik algısının, öğrenmedeki katılım ilkesini engellediği bilinmektedir. Olumlu benlik algısına sahip çocuklar, diğer gruba kıyasla yüksek merak düzeyine sahiptirler. Bu onların katılımını sağlayan en önemli özelliktir.
Sayfa 57
Cumhuriyet devrinde, hususen 1924 sonrasında bu hassasiyetlerin her iki ucu da daha problemli ve daha nazik bir hal alacaktır. Bir asırlık tecrübeden sonra bugün de öyledir. İmam Hatip Okulları, İlahiyat Fakülteleri, Yüksek İslâm Enstitüleri bu süreçlerin neticelerinden, ürünlerinden sadece birer tanesidir. Bir açıdan bakıldığında hem bilgi düzeyi hem de uygulama/hizmet alanı itibariyle Türkiye şartlarında küçümsenemeyecek bir başarı, fonksiyon ve katılım sağlanmış gibi dururken bir başka açıdan ise Müslüman Türk halkının dinî bilgi ve dindarlık kodlarıyla büyük ölçüde çeliştiği için, din sahasında yeni problem alanları oluşturan, kısmen entelektüalist, modernist, Yeni Selefi akımlara hayli yakın, yer yer Türkiye'den kopuk, oryantalistik dile katılmaya hevesli bir karakter ve vasıf-vasat ortaya çıkardıkları da söylenebilir
Sayfa 494Kitabı okudu
Reklam
77 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.