"Güven, insanın kendine doğrulttuğu tehlikeli bir silahtır. Risk, batmak ve yükselmek olan iki uç noktaya giden en kestirme yoldur."
Sayfa 67
Değer veren yok kıdeme, Yükselmek ya kayırmaya bakıyor ya tavsiyeye.
Reklam
Ama bilmiyordu ki vücudun ruha ihanet etmediği anlar pek azdır. Ne çok ister insan büyük kederlerin ardından ölüp gitmeyi de, başaramaz. Ruh, başına kara bir hale takarak göğe yükselmek için çırpınır; ama vücut dünyalıdır; yer, içer, yaşar.
Bu devlet" dedi, "Türk'ü, Kürt'ü, Ermeni'si, Rum'u, Arnavul'u, Arap'ı, Yahudi'si daha bilmem kimiyle, yetmiş iki milletiyle asırlarca gül gibi geçinip gitti. Milleti bilirdi Osmanlı ama milliyetçiliği bilmezdi. Farklı milletler bir arada fakat birbirine dönüşmeden yaşardı onda. Benzeyecekleri değilse de bütünleşecekleri tek şey Osmanlı kimliğiydi. Kendileri olarak, dillerini, dinlerini ve kültürlerini muhafaza ederek Osmanlı olmuşlardı. Ama Osmanlılık söz konusu olduğunda bu farklılıkların da bir anlamı kalmazdı. Bu devlet, Rum ile Ermeni arasında bir fark gözetmez, onları Türk'ten ayırmayı da aklına getirmezdi. O zamanlar, Osmanlı olmak, Rum olmaktan önce gelirdi ve Rum olmak Arnavut olmaktan, o da Türk olmaktan farklı değildi. Devlete hizmet ettikleri müddetçe kim olduklarının önemi yoktu, İslâm bile devlet kademelerinde yükselmek için gerekli şart değildi. Osmanlı toprakları üzerinde yaşayan liyakatli kullar olmak, menzile varmak için birlikte yola çıkanların gerekli tek azığıydı. Ermeni de, Yahudi de, Rum da, şansı, kabiliyeti ama en fazla aklı yaver giderse paşa olabilir, elçi olarak Osmanlı devletini temsil edebilir, nazır olabilirdi. Ama ne zaman ki Rum'un Rumluğu, Ermeni'nin Ermeniliği, Yunan'ın Yunanlığı Osmanlı olmanın önüne geçti, o zaman bütün dengeler bozuldu.
Kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe verilmez ve bir erkek bir kizı almaz, (almak-vermek) bu tabirler kadını kıymetten düşüren, ona ahkar (en hakir) mahiyeti veren şeylerdir ve her şeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımız kafalarından çıkarmalıdir; bilmelidirler ki iki cins birbiriyle hayatlarını birleştirirken yuvaya getirdikleri aynı kıymette şeylerdir ve koca mal sahibi değil, ortak, hayat ortağı demektir. Bu hukuk müsavatı kadınlarımızın şuurunda yer ettikten sonra onların kuvvetli ve hakiki bir insan olmak için dimaği ve fikri sahada da yükselmek isteyecekleri de tabiidir. Sabahattin Ali
Yükselmek istediğiniz zaman yukarıya bakıyorsunuz. Oysa ben, yükselmiş olduğumdan aşağıya bakıyorum. Var mı içinizde hem gülebilen ve hem de yükselmiş birisi? En yüksek dağlara çıkan, güler tüm yas-oyunlarına ve yas ciddiyetlerine.
Sayfa 147 - Türkiye iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.