204 syf.
·
Not rated
Kendi ağzından kitabını anlatan yazarımız olduğu sürece bana laf düşmez: " 'yükte ağır, pahada hafif' olan bu seçkiyi sunuyorum. İçinde 110 kitabımdan bir iki damla bulacaksınız. Az veren candan, çok veren canından..." Bana gelince en sevdiğim öykü Tülsü'yü Sevmek. Kim sevmez ki Tülsü'yü şayet görebilseydik! :) Taşlamalardan
Sizin Memlekette Eşek Yok mu?
Sizin Memlekette Eşek Yok mu?Aziz Nesin · Milliyet Yayınları · 20053,741 okunma
39 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 hours
Yükte hafif pahada ağır bir öykü
Rus edebiyatının Puskin ile birlikte atası sayılan, en büyük yazarların, başta Dostoyevski olmak üzere övgüsünü alan Gogol ' un hemen herkesin bildiği dünyaca ünlü öyküsü Palto , huzurlarınızda. Öykünün , bence en önemli özelliği kurgudan bağımsız, içten, samimi, her an görebileceğimiz, yaşamda sıkça rastlayabilecegimiz bir karekter olan Akaki Akakiyevic'in baş karakter olması. Akakiyevic , düzgün, namuslu, işinde gücünde, saygılı, kendi halinde; ama öte yandan da asosyal, silik, hayattan kendini soyutlamis bir memurdur. Maaşı, kit kanaat gecinmesine ancak yetmektedir. Gözü yükseklerde değildir. Hiç kimsenin tavuğuna kist demez. Daha rahat işlerde çalışmayı kabul etmez. Bir kere daha düşündüm de, böyle birine kolay kolay rastlayamazsiniz. Kalmadi artık böyle insanlar. Sözümü geri aldım. Neyse, tüm bu etkileyici sözlerin ardından bir ' ama ' bekliyorsunuz değil mi? Peki o zaman. Ama ,tüm bu iyi özelliklerin cezası olarak hayatin sillesini de sonuna kadar yemiştir. Hatta canı pahasına. Palto, ' hepimiz içinden ciktik ' deyimini sonuna kadar hakedecek kadar büyük bir öykü. Gogol, öyle sayfa sayfa yazmadan, kısacık bir öyküde bile şaheserler yaratilabilecegini gösteriyor bizlere. Az laf çok iş gibisinden. Yükte hafif, pahada ağır kitaplardan. Hala okumadiysaniz, hadi buyrun, 1 saatinizi bile almaz. Kitapla kalın...
Palto
PaltoNikolay Gogol · Ayrıntı Yayınları · 201537.2k okunma
Reklam
64 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
“D.için” diye başlayan bir ithaf ve “Brevis sed optime” yani, “kısa ama mükemmel”diye biten, en eskisi 1996’da en yenisi 2006’da yazılmış alfabetik sırayla arzıendam eden 45 kısa öykü… (çok çok kısa öyküler) Ama ne öyküler ! “Yükte hafif pahada ağır” derim ya, işte öyle ! Çok değil iki gün önce paylaştığım #animaltriste ‘de unutuşu seçen karakterin “Yaşamımda unutulmayı hak etmemiş olan çok fazla şey yoktu ve benim için korunmaya değer haliyle oldukça kısa bir ömür olmuştu,” alıntısından sonra “Unutuş galip gelecek, nesnenin yazıya dökülmemiş öyküsü yitip gidecek seninle birlikte. Yalnızca bunun için bile değmez mi yazmaya bu önemsiz ayrıntıları?” diyen #aliteoman ‘ın her cümlesi tıpkı #tabularosa ‘da bahsettiği gibi “perfectly imprisoned in thine own chest “ Kapak tasarımındaki masmavi gökyüzüne gerilmiş ipe mandalla tutturulmuş naif çiçek görseli sizi yanıltmasın. Bu bir illüzyon… Okuyacağınız her öykü tıpkı #eccedentesiast bir kişi gibi acısını gülümsemesinin ardına saklıyor.
Öykü Uçları
Öykü Uçları
Ali Teoman
Ali Teoman
Öykü Uçları
Öykü UçlarıAli Teoman · Yapı Kredi Yayınları · 2014156 okunma
120 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 5 days
Öyle bir öykü kitabıyla geldim ki bugün, ifade etmek için “kelimeler kifayetsiz” kalıyor. “Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar, “ der ya hani Sâdık Hidâyet, Sayın Madak o ruhu cüzzam gibi kemiren yaralara hassasiyetle yaklaşıp kişinin bam teline dokunarak ince bir vicdan muhasebesi yaptırıyor. “Bütün mutlu aileler birbirine benzer. Her mutsuz ailenin ise kendisine özgü bir mutsuzluğu vardır,” diyen Tolstoy’un, Madak öykülerini okuma şansı olsaydı keşke. Mutsuzluğun acı coğrafyasında bireye, özellikle de kadına uygulanan şiddete, eril hegemonyanın ve toplum baskısıyla devam eden “-e rağmen” li eğreti hayatlara konuk oluyoruz. Tacizin, tecavüzün, cinayetlerin, intiharların gölgesinin düştüğü öyküleriyle bambaşka hayatların pencerelerini aralıyor Madak’ın sükun ikrardan gelir karakterleri. Gelin, siz de bu birbirinden güzel ve düşündürücü öykülerin açıldığı bir pencere küpeştesine ilişiverin. Üstüne saatlerce konuşup satırlarca yazabilirim bu yükte hafif pahada ağır kitap hakkında. Ama büyüsü size, sırrı bana kalsın!
Anlamsızlık Saati
Anlamsızlık Saati
Işıl Madak
Işıl Madak
Anlamsızlık Saati
Anlamsızlık SaatiIşıl Madak · Everest Yayınları · 202324 okunma
72 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 4 days
18.yüzyıl Alman Edebiyatı’nın önemli isimlerinden biri ile selamlıyorum sizi. Öykücülük yönü çok bilinmeyen Friedrich Schiller’in çok keyifli bir öykü kitabıyla. Çok güzel bir tevafuk eseri yakın zaman önce okuduğum #josephvoneichendorff ‘un “Bir Aylağın Hayatından” isimli kitabında geçen benzer bir cümle ile tesadüf eden bu kitap çıkar çıkmaz aldıklarımdan. Schiller; Wieland, Herder ve Goethe ile “Weimar Klasiğinin” en önemli dört yazarından biri. Hal böyle olunca öykülerine kayıtsız kalmam imkansızdı. Karakterlerinin psikolojik gelişimine odaklı öykülerinde ahlâki ikileme düşen, umutsuzluğa sürüklenen, suça itilen insanın açmazını dillendirmiş. Yükte hafif pahada ağır bu öyküleri dilerim teğet geçmezsiniz.
Friedrich Schiller
Friedrich Schiller
Ihlamurlar Altında Gezinti
Ihlamurlar Altında GezintiFriedrich Schiller · Can Yayınları · 2021722 okunma
O yüzden ben aslında öykü severim
Romanın kapsayıcılığı, bir serüvenin içerisinde uzun süre gitme keyfi karşısında, öykünün yükte hafif pahada ağır duruşu var 
Reklam
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.