Lord Kinross bir yabancı olarak o günleri şöyle tasvir ediyordu: "İstanbul, İtilaf Devletleri'nin himayesi altında üzgün, umutsuz ve felaket duygusunun ağırlığı altında ezilmiş gibiydi. Herkes, şimdi artık bize istediklerini yapar korkusu içindeydi. Soğuk ve karanlık bir kış başlamıştı. Kömür yoktu. Tramvaylar işlemiyordu. Boğaz vapurları az ve seyrekti. Ana caddeler yarı aydınlık, yan sokaklar da kapkaranlık olduğu için hırsızlara, soygunculara gün doğmuştu. Polis azdı. Türkler evlerine kapanmış, kendi kendilerinin gölgesi gibi ancak -o da ateş pahasına- ekmek almak için dışarı çıkıyorlardı. Beri yandan, Rumlar sokaklarda caka satarak dolaşıyor ve rastladıkları Türkleri itip kakarak duvar kenarına sürüklüyor, geleni geçeni Yunan karargâhında dalgalanan mavi beyaz bayrağı selamlamaya zorluyorlardı."
Sayfa 190 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Tevazu ve Kibir
*TEVAZU-KİBİR* Bugünlerde bazı kavramlar, değerler üzerine düşünüp kafa yormak, konu üzerine biraz çalışma yapmak hoşuma gidiyor. Bugün tevazu ve kibir üzerine düşündüm.Gerçekten tevazu sahibi miyiz? yoksa o tevazu perdesinin ardında kocaman bir kibir abidesi mi duruyor? Öncelikle bu kavramların ne anlama geldiğini öğrendim. Ve bazı düşünceler
Reklam
Mustafa Kemal geldi, üç gece bu köşkte kaldı. Misilleme yapmak için yere Yunan bayrağı sermişlerdi. Mustafa Kemal bu tür intikam gösterilerinden hiç hoşlanmazdı. "Bayrak bir milletin onurudur, Yunan kralı gaflet yapmış diye aynı gafleti bizim yapmamıza imkan yok, derhal kaldırın" dedi.
Sayfa 166Kitabı okudu
Papaz Hrisostomos Kalafatis!
Yunan Temsilcisi Mavridis'e Metropolithane'yi karargah olarak tahsis eden, bir savaş gemisinin İzmir'e gelmesi üzerine kiliseye Yunan bayrağı çeken Fener Rum Patrikhanesi İzmir Metropoliti Hrisostomos, İzmir'e gelen Yunan Kralı'na, Efes'te yapılan şatafatlı bir törenle Ankara Kalesi'ne dikilmek üzere hazırladığı Bizans bayrağını teslim etmiştir. Hrisostomos'un kutsadığı işgalci birlikleri Güzelyalı'dan Konak istikametine Türk mahallelerinin içinden katliam yaparak geçmişler, sadece ilk 48 saat içinde 2.000 civarında Türk'ü öldürmüşlerdir.
272 syf.
·
Not rated
 DAĞA ÇIKAN KURT     Dağa Çıkan Kurt öyküsü, Milli Mücadele yıllarının panoramasını gözler önüne sermektedir. Hikâyenin başlangıcında yazar, Fransız bir sanatçının şiirinin çıkmasını beklemektedir. Bunun etkisinde kalarak rüyaya dalmaktadır. Rüyasında, işlerin sarpa sardığı bir orman görür. Ormandaki hayvanlar arasında mücadeleler yaşandığını
Dağa Çıkan Kurt
Dağa Çıkan KurtHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 2021423 okunma
1922'de Türk-Yunan cephesini ziyaret eden Arnold Toynbee, Türklerin Batılı ideallerin bayrağı elinde Batı'ya karşı savaştığını açıklamaktaydı. Lozan Barış Konferansı'nda (24 Temmuz 1923), Türk heyeti, görüşülen her meselede Avrupa devletleriyle daima eşitlik konusu üzerinde durmuştur. Osmanlı İmparatorluğu'nu Batılı devletlerin bir yarı sömürgesi haline getiren kapitülasyonları ateşli tartışmalara konu olmuş verilmesine yol açmıştır..
Sayfa 133 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
Bu bayrak olayı bütün yabancı basına yansıdı
Paşa tam merdivenlerin önüne geldiğinde, bir de baktı ki yere bir Yunan bayrağı serilmiş. “Bu nedir?” diye kükredi. “Paşam Yunan bayrağı. Kral Konstantin bu evde kalmıştı. O zaman da Türk bayrağı sermişlerdi, çiğneyip geçmişti.” “Hata etmiş. Bayrak bir ulusun onurudur. Çiğnenemez. Kaldırın hemen şu bayrağı.”
Sayfa 219 - Remzi Kitabevi 1. Basım: Kasım, 2021Kitabı okudu
Evin kapısına varır. Mermer merdiven basamaklarını çıkar ve bîrden durur. Gözleri sertleşmiştir. Bakışları dumanlaşmıştır. Yüzü donuk ve gergindir. En yakındaki karşılayıcılarına biraz sertçe sorar: “— Bu nedir?” Orta yaşlıca, terbiyeli bir bayan karşılayıcı cevap verir: — Yunan bayrağı Paşam! Bu eve yerleşen Yunan Kralı Konstantin,buraya ilk girerken, bu taşlığa serilen Türk bayrağını çiğneyerek geçmişti..." “— Hata etmiş. Ben bu hatayı tekrar edemem. Bayrak, milletin şerefidir. Ne olursa olsun, yerlere serilmez ve çiğnenmez. Kaldırınız!... ”
Sayfa 512
Ege'nin iki yakasındaki Yunanlılarla Türkler el ele verdi. Ürgüp ile Larisa belediyeleri karşılıklı olarak Larisa ile Ürgüp'ü kardeş şehir ilan etme kararı aldı. Mustafa Bey, "Hiç ummazdım, Kürşat Bey çok yiğit çıktı. Levhayı şehrin girişine kendi eliyle dikti sonunda!" diyor. Levhanın bir yanında Yunan bayrağı, bir yanında Türk bayrağı. Töreni izlemek için çevreden altı bin kişi toplandı. Ankara'dan, İzmir'den, Selçuk'tan gelenler var.
Sayfa 143Kitabı okudu
408 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.