Türk kadınının cesaretini, azmini, vatan sevgilisini tüm dünyaya gösteren milli mücadele kahramanı Fatma Seher (Kara Fatma) 64 yıl önce bugün aramızdan ayrıldı...
Bıraktığı miras Türk kadını ve erkeği için asla azalmayacak bir gurur kaynağı olan Kara Fatma'yı saygı ve rahmetle anıyoruz...
Kara Fatma, Kurtuluş Savaşı’nın sembol isimleri arasında
Fakat, ülkenin huzuru, ulusun kurtuluş isteği noktasında birlik ve dayanışması sağlanmadıkça, bir dış düşmanın yayılmasını durdurmaya çalışmak ne mümkündür ve ne de bundan esaslı bir yarar ve sonuç beklenir. Ancak, ülke ve ulus tarafından dediğim durum korunursa, düşmanın herhangi bir zamandaki başarısı ve bunun sonucu olarak çok toprak işgali, geçici olmak durumundan kurtulamaz. Birlikte ve amaçta kararlı olan ve ısrar eden ulus, kibirli ve saldırgan davranan her düşmanı, eninde sonunda kibrinde ve saldırganlığında pişman edebilir. Onun için, iç ayaklanmaları bastırmak, Yunan saldırısını durdurmaktan elbette daha önemlidir.
KADINLARINMUAYENEVETEDAVİOLMASINAKARŞIÇIKANMEBUSLARLAYUMRUKLAŞIPONLARADÜELLOTEKLİFEDENDOKTORMEBUSEMİNERKULBEY
yıl 1920 sonları...
mondros ateşkes antlaşması sonrasında izmir ve istanbulun işgali sonrası anadolu coğrafyası kelimenin tam anlamıyla yangın
Punta'da bayram vardı… Yunan ordusu pasaport'tan karaya çıkmış, İzmir metropoliti Hrisostomos etekleri zil çala çala koşmuş, haçıyla takdis edip, “evlatlarım, ne kadar Türk kanı içerseniz, o kadar sevaba girmiş olacaksınız” diyerek yere kapanmış, toprağımıza ilk ayak basan Yunan albayının çizmelerini öpüyordu.
*
Aniden, uzun boylu, siyah takım
1900lü yılların başında Giresun’da doğan Eftelya’nın kısa hikayesi bu. Daha küçücük bir çocukken annesini kaybeden; savaşlar, mübadeleler ve takip eden büyük değişim dönemlerinde kendine önce anlamlı bir gelecek, olmayınca geçinecek bir iş bulmaya çabalayan bir kadının öyküsü… Her ne kadar Korovinis ile tanıştığında 80 yaşını aşmış da olsa, bence
Milton ve Shakespeare’le birlikte İngiliz edebiyatının üç devinden biri olan Geoffrey Chaucer tahminen 1340-43 yılları arasında doğmuştur. Babası John Chaucer adında bir şarap tüccarıdır. Chaucer adının geçtiği ilk yazılı belge Ulster kontesi Elizabeth’in 1357 tarihli harcamalar defteridir. Bu defterde, bu isimde bir içoğlanına (page) elbise
Kimsenin gitmek istemediği topraklara çocukları eğitmek için giden Aliye öğretmen bu kitabın başkahramanı. Yunan işgali döneminde Aliye öğretmen gittiği köyde çocukları eğitmeye çalışırken bir yandan da köyde kendisiyle evlenmek isteyen Uzun Hüseyin Efendi ve getirdiği yeniliklere karşı çıkan sözde hoca Hacı Fettan Efendi ile mücadele ediyor.
Amacına ulaşamayan iki adam hırsları uğruna köye Yunan askerini musallat ediyor.
Halide Edip Hanımcığım bu kitabında dini kullanarak kendi çıkarları uğruna her pisliği yapan, vatanını milletini satan insanları da ve kendi canı uğruna vatan toprağını savunmaya çalışan insanları da çok güzel anlatmış.
Kitap su gibi akıp gitti diyebilirim. Okumak isteyenlere tavsiyemdir :)
İyi okumalar sevgili arkadaşlar.
Vurun KahpeyeHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 201910.5k okunma
İtalya’nın Floransa kentinde doğan Machiavelli Rönesans döneminde yaşamış ve siyasal alanda aktif görev almış birisi. Floransa'da yaşadığı bu dönemde İtalya, askerî ve siyasal açıdan oldukça kötü bir durumda.1494'te başlayıp 1559'a kadar devam eden 65 yıllık yoğun bir savaş dizisi var. Fransa ve İspanya'nın İtalya toprakları üzerinde işgali ve
Okuduğum ilk Georges Perec eseri...
Bir askerin, Fransız işgali altındaki Cezayir'e gitmemek için çavuşundan onu çürüğe çıkarmasının uzun öyküsünü okurken gülümsemekten kendimi alamadım. Sebebi ise yazarın nüktedanlığı. Bir olayı anlatırken kurduğu cümlelerin ekleri anlamsız da olsa kafiyeli. Bu da okurun gülümsemesine sebep oluyor. Yazar sanki karşınızdaymış da sizinle sohbet ediyor gibi bir izlenime kapılıyorsunuz. Adı her sayfa da değişen Yunan asker, Karalelli, Karakiri, Karapşu'ya yardım etmeye çalışan çavuşu ve bir düzine askerin, savaşın kötülüğü üzerine Karalelli'yi göndermemek üzere yaptıkları esprili, zihin yorucu, merak uyandırıcı planlarını okurken, yazarın ara ara okurlara hitap etmesi ise çok hoştu...
İçinde barındırdığı bir çok yabancı kelime ise kitabın son sayfalarında okuyucuya sunulmuş...
Keyifli okumalar...