Sen bu cihan mülkünü kaftan kafa tuttun tut!
Ya bu âlem malını oynayuben yuttun tut!
Süleyman'ın tahtına şâh olup oturdun bil
Deve, periye düpdüz hükümleri ettin tut!
Ömrün senin ok gibi, yay içinde dopdolu,
Dolmuş oka ne durmak, ha sen onu attın tut!
Çün denize gark oldun, boğazına geldi su,
Deli gibi çırpınma, hey biçare, battın tut!
Yüz yıllar hoşluk ile ömrün olursa Yunus,
Son ucu bir nefestir, geç ondan, unuttun tut!
Sayfa 87
Âh ile gözyaşı,
Yunusun haldaşı:
Zehirle pişen aşı,
Yemeğe kim gelir?
Bu işin acısına, işkencesine dayanabilecek misin? İnsanların keyifli keyifli kulaç attığı serin suda haşlanmağa var mısın?
Sayfa 39
Göyündüm aşk ile tâ gül olunca;
Boyandım rengine, solmazam ayruk!
Fenâdan bekâya göç eder olduk;
Yöneldim şol yola dönmezem ayruk!
Sayfa 29
-Demek sizin için de bu hayat yalancı
-Yalancı değil, sahicinin habercisi...
Tam dibe varacağın zaman nuru bulacaksın!
Sayfa 17