03 Haziran 1972: Türkçüler Derneği Kurultayı MHP ile İlişkiler Kopuyor Türkçüler Derneği ile MHP arasındaki ilişki, 03 Haziran 1972 Cumartesi günü yapılan Türkçüler Derneği Kurultayı'nda kopmuştur. Kurultayda Muzaffer Eriş başkan, Orhan Tuncer ikinci başkan, Abdülhalûk Çay genel yazman, Erdoğan Saruhanlıoğlu genel yazman seçilmişlerdir.
Mevlana konuşmuş, kelime devlet olmuştur. Yunus, sesiyle zamanın ve mekanın ötelerine itmiştir insanını. Fatih, kelimesini çağa bir bayrak gibi dikmiştir. Yavuz, kelimeye dağlar ve çöller aşırtmıştır. Sinan, bir sütundur, tutunmasak ayağımız kayacak.
Reklam
Mevlana konuşmuş, kelime devlet olmuştur. Yunus, sesiyle zamanın ve mekanın ötelerine itmiştir insanını. Fatih, kelimesini çağa bir bayrak gibi dikmiştir. Yavuz, kelimeye dağlar ve çöller aşırtmıştır. Sinan, bir sütundur, tutunmasak ayağımız kayacak.
"Elin baharından güzeldir sendeki güz, elin yazından sıcaktır sendeki kış bana." diyor şair. İnsan aşina olduğu gürültüyü, bilmediği sensizliğe tercih edendir. İnsan bildiği sessizliği, bilmediği sese yeğleyendir. Sen benim alışkanlıklarım, bilmediğim sessizliğe tercih ettiğim sesimsin. SARILALIM... Yunus Emre bir şiirinde:"
221 syf.
·
Puan vermedi
Bölüme“Tarihin yükü kelimenin sırtındadır”diyerek başlayan Beyazıt bizlere aslında sadece bölümün değil kitabın özetini sunmuştur.İnsanın kendisine en büyük katkıyı kelimeyle,sözcüklerle,okuyarak kattığını tarihi kişilerin kelimeyi canlandıran,onu insanına ulaştıran kişiler olduğunu,kelimenin mimaride,müzikte aklımıza gelebilecek her yerde doğup geliştiğini bizlere ayrıntısıyla açıklamaktadır.”Mevlana konuşmuş,kelime devlet olmuştur.Yunus,sesiyle zamanın ve mekanın ötelerine itmiştir insanını.Fatih,kelimesini çağa bir bayrak gibi dikmiştir.Yavuz,kelimeye dağlar ve çöller aşırmıştır.Sinan,bir sütundur,tutunmasak ayağımız kayacak.”Kelime,kelime,kelime…Yukarda yazarında dediği gibi kelimeyi,tarihi,toplumu;Mevlana,Fatih,Yavuz,Sinan ve ismi yer almayan diğer birçok üstadımız değiştirip,geliştirmemiş miydi?
Kelimenin Dirilişi
Kelimenin DirilişiErdem Bayazıt · İz Yayıncılık · 2021232 okunma
Unuttuğumuz nice hasletleri zarifane hatırlatan da yazar. Örnekse, söz orucuna girmeyi fısıldıyor şifalı bir sır gibi. "Sonra anladım ki kelimeleri olur olmaz sarf etmemek, eskitmemek gerek. Söyleyince şifa gibi çıkmalı ağızdan. Varıp bir gönlü mamur etmeli. Bir savaşı bitirmeli Yunus'un dediği gibi. Susmanın erdem olduğu zamanlar vardı. Allah dostları 'kıllet-i kelâm' derlerdi buna... Az yer, az uyur ve az konuşurlardı. Kâmil insanın vasıflarından biriydi az konuşmak. Sözlerin boşlukta yitip gitmediğini düşünürdü onlar. Her harfin kaydı tutuluyordu ve hesabı verilecekti."
Sayfa 155 - Alıntı Ali Çolak'ın Bilmem Hatırlar Mısın adlı kitabından
Reklam
450 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.