Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dinleyeceksin kadını... Kulaktan ziyâde, pürşefkât yüreğin ve iz'ân dolu idrâkinle eğileceksin, onun her cümlesine... Anlayacaksın kadını... Konuştuğu her kelâmın, sustuğu bütün merâmın, döktüğü göz yaşlarının ârifi sen olacaksın... Ve seveceksin kadını... Dilinde ve dimâğında biriktirdiğin yürek yontusu bütün his ve fikirleri, teker teker, katre katre ve yavaş yavaş paylaşacaksın kadınla, hiç usanmadan bir ömür...
Bazen bir şiire, bir şarkıya mahkum oluruz ya benim için bu onlardan...
vuruldun seni bir karanlığa gömdüler adını sordular söylemedim münevver üstümü aradılar yok altımı aradılar yok boynu hayli bükülmüş bir tuzaktan baktılar cesedini gösterdiler sana çok benziyordu anlamak istediler hep uzaktan baktılar nasıl yaşatıldıysan öyle öldürülmüştün çekinmedim ağladım anlamadılar ben bir sokak lambasına vurulmuşum
Reklam
(...) ama benim gerçekten ihtiyaç duyduğum, aradığım şey, ifade edebileceğim bir şey değil. Sözcüklerle anlatılamayacak bir şeye: sevgiye ihtiyacım var. Beynin sustuğu, yüreğin devreye girdiği zaman yaşanan şeye.
Sayfa 13 - İletişimKitabı okudu
Elizabeth Wurtzel
"Sözcüklerle anlatılamayacak bir şeye: Sevgiye ihtiyacım var. Beynin sustuğu, yüreğin devreye girdiği zaman yaşanan şeye."
Yankılandım da Duruldum vuruldun seni bir karanlığa gömdüler adını sordular söylemedim Münevver üstümü aradılar yok altımı aradılar yok boynu hayli bükülmüş bir tuzaktan baktılar cesedini gösterdiler sana çok benziyordu anlamak istediler hep uzaktan baktılar
Eylülün kapısında Bir başkadır şairin gönlünde Eylül. Sararan yaprakların yüzüyle olgunlaşır. Her zamanı zamandan bir hatıradır. Geçmişin değişmeyen bir parçasıdır aslında mevsimlerin devri alem olduğu şu zamanda neyi nasıl yaşanılması gerektiğini bilmek gerekiyor. Hayatın kemale ermesi gibiydi Eylül. İnsanın saçlarının beyazlamaya yüz tuttuğu
Reklam
Dile getirdiği yaşantıların bütün acılarıyla yaralı
Ses ezgin. Ses saygılı. Ses büyük. Ses kahır. Yüreğin bütün heyecanlarıyla çarpıyor ses. Dile getirdiği yaşantıların bütün acılarıyla yaralı. Bütün arzuların ürpertisiyle kanatlı. Geri çekilirken susmuyor. İleri çıkarken bağırmıyor. Bağırıyor da hiçbir acıyı incitmiyor. Hiçbir kalbi yormuyor. Ses, insanın sustuğu ne varsa onların billurlaşmış hali. Ev içlerinin haysiyeti, yoksulluğu, yaşama gücü. Bütün bir bozkırın kaderi, gurbeti, sılası. Bütün yolların ayrılığı ve kavuşması. Kirpikten topuğa insan bedeninin bütün güzelliklerine, arzularına, yalnızlığına aynı içtenlikle, aynı hüzünle, aynı umutla dokunuyor.
Mah cemal üstünde teli bilmeyen / Bal dudak altında dili bilmeyen Garip’im gönülden yolu bilmeyen / Yürüse de yol kıymetin bilemez. Ses ezgin. Ses saygılı. Ses büyük. Ses kahır. Yüreğin bütün heyecanlarıyla çarpıyor ses. Dile getirdiği yaşantıların bütün acılarıyla yaralı. Bütün arzuların ürpertisiyle kanatlı. Geri çekilirken susmuyor. İleri çıkarken bağırmıyor. Bağanıyor da hiçbir acıyı incitmiyor. Hiçbir kalbi yormuyor. Ses, insanın sustuğu ne varsa onların billurlaşmış hali. Ev içlerinin haysiyeti, yoksulluğu, yaşama gücü. Bütün bir bozkırın kaderi, gurbeti, sılası. Bütün yolların ayrılığı ve kavuşması. Kirpikten topuğa insan bedeninin bütün güzelliklerine, arzularına, yalnızlığına aynı içtenlikle, aynı hüzünle, aynı umutla dokunuyor.
Ses ezgin. Ses saygılı. Ses büyük. Ses kahır. Yüreğin bütün heyecanlarıyla çarpıyor ses. Dile getirdiği yaşantıların bütün acılarıyla yaralı. Bütün arzuların ürpertisiyle kanatlı. Geri çekilirken susmuyor. İleri çıkarken bağırmıyor. Bağırıyor da hiçbir acıyı incitmiyor. Hiçbir kalbi yormuyor. Ses, insanın sustuğu ne varsa onların billurlaşmış hali.
Yankılandım da Duruldum
vuruldun seni bir karanlığa gömdüler adını sordular söylemedim münevver üstümü aradılar yok altımı aradılar yok boynu hayli bükülmüş bir tuzaktan baktılar cesedini gösterdiler sana çok benziyordu anlamak istediler hep uzaktan baktılar nasıl yaşatıldıysan öyle öldürülmüştün çekinmedim ağladım anlamadılar ben bir sokak lambasına vurulmuşum
Reklam
"Ses ezgin. Ses saygılı. Ses büyük. Ses kahır. Yüreğin bütün heyecanlarıyla çarpıyor ses. Dile getirdiği yaşantıların bütün acılarıyla yaralı. Bütün arzuların ürpertisiyle kanatlı. Geri çekilirken susmuyor. İleri çıkarken bağırmıyor. Bağırıyor da hiçbir acıyı incitmiyor. Hiçbir kalbi yormuyor. Ses, insanın sustuğu ne varsa onların billurlaşmış hâli."
Sayfa 63 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Yarım kalmış bir hikaye bizimkisi. Yarım kalmış sevmelerle dolu. Yarım kalmış bir gülümseme Kanatılmış sevinçlerle geçmiş bir ömür işte. Yani neresinden tutsan bir ucu kırık Bir kez mülteci olduysa yüreğin Hiç bir duvarda tek kare fotoğrafın olmaz. Hiç bir albüme düşmez yüzün. İçinde hep bir şehir boşluğu Hep bir yolculuk içinde Rüzgarda
Sevgiye ihtiyacım var. Beynin sustuğu, yüreğin devreye girdiği zaman yanan şeye. Çevremde bir yerlere olduğunu biliyorum ama onu yakalayamıyorum.
254 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Muhsince "Ülkü "Adlı Bir Sevda
Kendi kişiliğinden ziyade davasını ön planda tutmuş yazarımızın yaşamı hakkında "Türkçe sevdalanan; İslamca yanan binlerce Anadolu evlatlarından biri." olduğu dışında pek bilgiye sahip değiliz . Kitabımız ise Dava Yazıları, Gençlik ve Şuur Yazıları, Biyografik Yazılar olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler içerisinde
Son Kalenin Burcundan
Son Kalenin BurcundanAlperen Aydın · Çınaraltı Yayıncılık · 202129 okunma
Vuruldun seni bir karanlığa gömdüler. Adını sordular, söylemedim Münevver. Üstümü aradılar yok, altımı aradılar yok. Boynu hayli bükülmüş bir tuzaktan baktılar. Cesedini gösterdiler, sana çok benziyordu. Anlamak istediler, hep uzaktan baktılar. Nasıl yaşatıldıysan öyle öldürülmüştün. Çekinmedim ağladım. Anlamadılar. Ben bir sokak lambasına
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.