Gitgide soluyordu rengim. Farkında bile değildiniz, ama yavaş yavaş yitiriyordunuz beni. İnanmıyordunuz artık bana, önemsemiyordunuz. Gene de pes etmedim, direndim. Leyla'nın hatırına! Onun yüreğinde kalmış sevgi kırıntılarını yaşatabilmek için...
Bazen dayanmaktır sevmek;
Hayat nereden vurursa vursun
Ayakta durabilmek...
Bazen yaşamaktır sevmek;
Soluksuz ciğer gibi sevgisiz
Kalbin duracağını bilmek...
Bazen ağırdır sevmek;
Sevdiğine layık olabilmek...
Ve bazen hayattır sevmek;
Birini çok uzaktayken bile,
Yüreğinde taşıyabilmek.
Yüreğinde, olmaması gereken bir sevgiye yer vermişti çünkü. Bu sevgiyi filizlenmeye başladığı andan itibaren yeşertmemek, büyütmemek için elinden geleni yapmıştı aslında.
Ah nasil bir yalnızlıktır şu soğuk yüreğimin hissettiği ! Nasil bir yalnızlıktır ki her kalabalıkta kendini bir şekilde hissettiren, ben burdayim diyen gitgide yabancılaşarak ilerlemeye çalışan ilerledikçe kaybeden kaybeddikçe biraz daha, biraz daha soğuyan.
İnsan memleketinin havasını yüreğinde taşır mı? Taşıyormuş iste hocam. Yüreğim kocaman bir Ankara enkazi, havası soğuk, bakışları bulutlu yer yer yağmurlu , içi karanlık, asabi ve hala o küçük endişeli bir kiz cocuğu. Evet hala üşüdükçe titreyen titredikçe mutlu olan o kız çocuğuyum. Geçmiyor yüreğimdeki soğukluğa olan sevdam. Ne kadar üşütse, hasta da etse onun soğukluğunu arıyorum her yerde. O sessizliği, yalnızlığı, kimsesizliği iste tam da bu sebepten geçmiyor icimdeki yalnizlik hissi.
Seviyorum çünku soğuğu. Seviyorum çünkü yalnızlığı. İyi hissettiriyor, bazen eksik bazen yarim evet bazen engel ama akıllanmıyor ki yüreğim. Bildiğini okuyor yine
Senin yüreğinde dünyaya açılmış harikulade bir pencere vardır. Son zamanlarda o pencereyi kapadın, yahut kapattılar ve sen dünyaya açılmış pencerenden mahrum kalınca, içini karanlık ve kasvet bastı.