15. Yûsuf'u götürüp kuyunun dibine bırakmaya karar verdikleri zaman biz de ona, "Andolsun, (senin Yûsuf olduğunun) farkında değillerken onların bu işlerini sen kendilerine haber vereceksin" diye vahyettik.
16. (Yûsuf'u kuyuya bırakıp) akşamleyin ağlayarak babalarına geldiler.
17. "Ey babamız! Biz yarışa girmiştik.
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI
«Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.»
Uvertür
Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük.
*
Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
"Alevli bir köpük sadece dünya.."
Nasıl başlasam acaba diye tereddütte kalırken bu dizelerde takıldığımı farkettim.
Sanki bütün eseri içinde barındıran satırlar olmuş.
Duygularda, zamanda, insanda alevli bir köpük gibi dünya sahnesinde yanıp sönerken bu dizelerle seyircisi konumuna alıyor bizi bu eser bir aralık.
Geçişi de, izleyişi
İyi bak yüreğine, yüreğini karanlığa terk etme.
Yüreğinin en derininde en ücra köşesinde, sesini duyamadığın ama senden daha cesur bir sen var. Hayatın o sesi bastırmasına izin verme.
Sen hayattan daha güçlüsün.
İyi bak yüreğine , yüreğini karanlığa terk etme.
Yüreğininin en derininde en ücra köşesinde, sesini duyamadığın ama senden daha cesur bir sen var. Hayatın o sesi bastırmasına izin verme.
"Seni seviyorum,” dedim bir kez daha ve titrek elimi uzatarak elini tuttum, dudaklarıma götürdüm, öptüm. Hiç karşı koymadı ama olduğu yerde hafifçe sindi. Haşin değil fakat çatık kaşların eşlik ettiği, kederli ve şaşkın bakışını görebiliyordum. Ardından bir karara varmış gibi elimi kendine doğru çekti ve aynı anda kendisi de biraz öne