...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı... ve
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
Reklam
Antik diyarlardan bir gezgine rastladım. İki büyük ve çıplak taş bacak, dedi; Duruyor çölün ortasında dikili. Hemen yanında, kumların üzerinde, Yarısı yere gömülmüş bir çehre; O çatık kaşları ve soğuk dudakları Belli ki, onu çok iyi resmetmiş heykeltıraşı. Öykünen bir el ve besleyen bir yürek ile, Öyle bir damgalamış ki tutkuları o cansız şeylere, Dayanabilmeyi başarmış ta bu güne. Kaidesinde ise şu sözler yazılı: "Benim adım Ozymandias, kralların kralı; Eserlerime bak ki, bilesin haddini." Fakat hiçbir şey kalmamış geri. Ve o yok olmakta olan harabenin dört bir yanında, Yalnız ve dümdüz kumlar uzanıyor uzaklara.
Bana bir adım atsan huzur bulacaktı bu yürek Sana bir adım atsam huzur bulacaktı o yürek. Bizim hatamız korkaklık oldu, sevgisizlik değil...
Senin Yüzünden
Geceye tutuklu, uykum firarda, Hayallin geçerken, yine gözümden Hiçlik çemberinde, ömrüm zararda, Cayamam asla, ben bu sözümden. Fırtınalar esti, döndüm buruldum Kaybolmuşum diyar diyar soruldum, Takat kesilince, çok da yoruldum,
Yeni bir şeyler söyle bana ne olur, yeni bir şeyler. Kurşun aktı kulaklarıma hep aynı sözleri, aynı sesleri duymaktan. Belirsizlik güzeldir, de örneğin, kesinlik çirkin. Sessizlik sesten -hele de güncel ve kof- her zaman iyidir; düş gücü, iç zenginliği verir insana. Dünyanın usul usul ağaran o puslu sabahları ve günün turuncu tülleriyle
Reklam
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Payıma biçilen bir çaba vardı Sineme yazılan bir dava Mukaddes yüreklerde filiz açacak bir fikir Ve daimi yolculuğa çıkacak bir güç Evvela meniden yaratılan bedenim Aç susuz kalırdı da çabasız yaşayamazdı Yedi düveli mesken edinirdi de davasız ileri bir adım atmazdı Beşerin rüyası kabarık olur Sinesi dar olur Gök acuna sığar da Yürek kılıfına sığmazdı VS| 6nisan2024 03:12
806 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.