m.youtube.com/watch?v=RMQ604H... Hiçlik zirvesine doğru yolda olan Raci'nin Buda'nın peşinden giderken Hz. Davud'un sesinden duyduğu muhteşem gazel: Yürü, ey seyyah-ı avare yürü, durma yürü Yürü ey avare gezgin, yürü, durma, yürü Koymasın rah-ı visalden seni ezvak-ı misal! /Alıkoymasın seni vuslat yolundan dünyevi zevkler Bu bedayi, bu letaif, heme rüya ve hayal, /Bu güzellikler, bu zerafet hem rüya hem hayal Yürü, ey zair-i biçare yürü, durma yürü! Yürü ey çaresiz misafir, yürü durma yürü! Yürü ki, nüzhet-i vuslatta teali göresin, /Yürü ki vuslat bağında yükselesin Yürü, aslında fena bul, budur etvar-ı kemal! /Yürü, aslında yok ol, budur mükemmelliğin zirvesi Yürü, alâyişi terk et, içesin ke's-i visal, Yürü, gösterişi terk et, içesin vuslat kadehini Yürü ki, saha-i hîçîde tecelli göresin! /Yürü ki hiçlik meydanında bir tecelli göresin! -Filibeli Ahmed Hilmi
"Yürü, ey seyyah-ı avare yürü, durma yürü Koymasın rah-ı visalden seni ezyak-ı misal. Bu bedayi, bu letaif, heme rüya ve hayal Yürü ey zair-i biçare yürü, durma yürü. Yürü ki nüzhet-i vuslatta teali göresin Yürü, aslında fena bul, budur etvar-ı kemal. Yürü, alâyişi terk et içersin kes-i visal Yürü ki saha-i hiçte tecelli göresin.."
Sayfa 35 - DestekKitabı okudu
Reklam
Yürü, ey seyyah-ı avare yürü, durma yürü! Koymasın rah-ı visalden seni ezyak-ı misal. Bu bedayi, bu letaif, neme rüya ve hayal, Yürü, ey zair-i biçare yürü, durma yürü! Yürü ki, müzhet-i vuslatta teali göresin, Yürü, aslında fena bul, budur etvar-ı kemal Yürü, alâyişi terk et içersin ke's-i visal, Yürü ki, saha-i hîçîde tecelli göresin.
Yürü ey boş gezen, yürü, durma yürü. Koymasın rah-ı visalden seni ezvak-ı misal. Bu bedayi’, bu letaif, heme rü’ya vü hayal. Yürü ey zair-i biçare yürü, durma yürü. Yürü ki nüzhet-i vuslatta teali göresin. Yürü, aslında fena bul, budur etvar-ı kemal. Yürü, alayişi terk et içesin ke’s-i visal. Yürü ki saha-i hiçide tecelli göresin.
Yürü ey boş gezen, yürü, durma yürü. Koymasın rah-ı visalden seni ezvak-ı misal. Bu bedayi', bu letaif, heme rü'ya vü hayal Yürü ey zair-i biçare yürü, durma yürü. Yürü ki nüzhet-i vuslatta teali göresin. Yürü, aslında fena bul, budur etvar-ı kemal. Yürü, alayişi terk et içesin ke's-i visal. Yürü ki saha-i hiçide tecelli göresin.
Yürü, ey sâih-i avare yürü, durma yürü! Koymasın râh-ı visâlden seni ezvâk-ı misal. Bu bedâyi, bu letâif, heme rüyâ ve hayâl, Yürü, ey zâir-i bîçare yürü, durma yürü! Yürü ki, nüzhet-i vuslatta teâlî göresin, Yürü, yalnızca fena bul, budur etvâr-ı kemâl. Yürü, alâyişi terk et içersin ke’s-i visâl, Yürü ki, sâha-i hîç'de tecelli göresin. Ey, avare yolcu! Yürü! Durma, yürü! Bu geçici âlemin zevkleri seni Allah'a kavuşmaktan alıkoymasın. Bu eşsiz manzaraların, bu güzelliklerin hepsi sadece bir rüya ve hayaldir. Ey, zavallı ziyaretçi! Yürü! Durma, yürü! Yürü, kendi aslına kavuş. Kemâlin dereceleri bunlardır. Geçici süs ve gösterişi terk edip yürü ki Allah'a kavuşma kadehinden içesin. Yürü ki yokluk meydanında Allah'ın kudretini ve sırrını göresin.
Sayfa 28 - KaktüsKitabı okudu
Reklam
98 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.