Merhaba kitap severler;
Yarın Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul Fethi'nin yıl dönümü o ne mutlu ne kutlu bir onur.
Kitap Yorumu
Genç yazarın ustadı vefat etmişti.Üzerine düşen son görevini yapar.Yazarın tek hedefi güzel bir eser bırakmak,tanınmak ister ancak elindeki emeğinin geliştirilmesini isterler.Bir gün gördüğü rüyasından çok
Peygamber Efendimizin müjdesine nail olmuş Osmanlı Padişahı'dır, Hüma Hatun'un küçük kuzusu...Devlet idaresini ve kaidelerini öğrenmesi için süt annesi eşliğinde iki yaşında annesinin kokusundan koparılıp Şehzadeler diyarı Amasya'ya gönderilmişti.
Geleceğin Fatihini yetiştirmek kolay değildi , kusur edilmemesi gerekliydi..Kıymetli Hocalarından eğitimini almış , devlet idaresini üstlenmiş ,padişahlık yoluna adımını atmıştı Şehzade Mehmet artık vakti zamanı gelmişti. Rüyalarda kalmayacak İstanbul büyük kumandan tarafından fethedilecekti, şehrin durduğu yerde çürümesi değil İslamiyetle şereflendilrilmesiydi murad edilen...
Fetih Aşkına diyerek bir çağ kapatıp yeni bir çağ başlatacaktı Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet...
Kıymetli yazarımızın kaleminden bu güzel eserinde, büyük Sultanın hayatına , sayfaları çevirdikçe sanki kenarlardan bir yerlerden seyrediyormuşcasına dahil oldum..
Doğumundan, bebekliği, çocukluğu, gençliği ve Fetih günlerine..Özellikle gençlerimizin , sevgili hocamızın naif kaleminden akıcı aktarımı ile sıkılmadan severek okuyacakları bu güzel eserini okumaları istifade etmeleri için içtenlikle tavsiye ederim ..
İBLİS ADEM SECDE
Etimolojik sözlüklerde secde kelimesi Aramice sagd/sagūdā’dan Arapçaya sacda olarak geçmiş gözükmektedir. Görebildiğim kadarıyla yere kapanma, yere kapanarak tapınma anlamına gelmektedir. Yani ritüel tarafı yere kapanma, özü tapınmadır. Bu “tapınma” anlamı beni biraz düşündürdüKur’an fihristinden içinde secde kelimesinin geçtiği