ay

ay
@yuyujuw
bölüm beş, william kitabı kalmayınca japon klasiklerine uzanan el.
"Ben de tam olarak aynı şeyi diyorum. Umuyorum ki bir gün o biricik Tanrı'nın huzurunda buluşacağız sizinle."
Reklam
"Mutluluğun ne demek olduğunu kimbilir?" diyerek avuttu Fener Bekçisi genç adam. "Doğru yolda ilerken karşılaşılan zorlukların ve tecrübe edilen tüm iniş çıkışların her biri, aslında bizi gerçek mutluluğa yaklaştıran birer adımdır."
"Turnayı gözünden vurdun, bu bilet o kadar değerli ki... Bununla Göklerin ötesine bile seyahat edebilirsin! Göklerin ötesine de geçtim, gönlünden geçen her yere gidebilirsin! Hatta bu bilet sayesinde, Galaktik Trenyolu seni bu kusurlu dördüncü boyutun herhangi bir yerinde bırakabilir. Hem de istediğin zaman! Demek ki sen baya önemli bir çocuksun. Ne güzel!"

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aşk, basit ve değersiz şeyleri bile Biçimlendirip onu değerli yapabilir
Arzular ve gözyaşları zavallı aşıkların kaderi.
Reklam
"Lanet olsun! Başkasının gözüyle seçer mi insan sevdiğini!"
Adanmışlıkta ertelemeye izin verilmez. İnsanın her anı, her dakikası adanmış olmalıdır.
Sayfa 142Kitabı okudu
Adanmışlık, sadece umutsuz bir duygusallıkla, akılsızca kendini öldürmek gibi bir şey değildir. Bundan çok farklıdır. Adanmışlık en muhteşem şekilde sonsuza kadar yaşamaktır. İnsanlık ancak bu saf adanmışlığa bağlı kalarak ölümsüz olur. Fakat adanmışlık için bir kılık da gerekmez. Herkes bugün, tam şu anda oldukları şekillerde kendilerini adamalıdır. Çapa yapan biri, çapa yaparkenki hâliyle adanmışlığını göstermelidir. Kendin hakkında sahtekâr olamazsın.
Sayfa 141Kitabı okudu
"Dünyada gerçek cesaret ve deli cesaret vardır."
Sayfa 107Kitabı okudu
"Bence insaniyet herkes eşit davranıp sevgi duymaktır. Birini sürgün etmeye gerek yok. İnsanlığın gözündeki sevgi, hangi durumda olursa olsun unutulabilecek bir şey değildir."
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
Geçenlerde Eçigo'ya "Şiir çalışan bir arkadaşım var," dediğimde hemen, "Şairler gösteriş meraklısıfır," diyerek ağır bir ifadede bulundu.
Bu dojoda kitap okumak şöyle dursun, gazete bile okumak yasak. Kendini okumaya kaptırmak vücut için kötü olabilirmiş. Burada kaldığımız süre boyunca, dolup taşan düşüncelerimin gürültüsünden kaçıp yalnızca yeni geminin yola çıkışına itikat ederek basit bir şekilde yaşayıp geçip gitmenin kötü bir şey olmadığını düşünüyorum.
Çünkü burada her şey var; kadın ve kumar, içki ve gösteri, kirli ve büyük macera.
Bu küçük yan sokaklar büyük kentin çukurluklarında yer bulup saklanmak zorundadır, çünkü içlerinde camlı aydınlık evlerin neleri gizlediğini küstahça ve yılışıkça söyler onlar.
"Hayır, kesmeyeceğim. Babanı bana kim geri getirebilir? Ya ağabeyini? Hapishaneymiş. Hapishane nedir ki? Orada yemek de yiyorlar, sigara da içiyorlar, çalgı da çalıyorlar! Benim ölülerimi ise ot bürümüş, suskunlar, toprak olmuşlar, sardunyalar misali iki adam... Katiller hapishanede, dipdiri, dağları seyrediyorlar."
56 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.