Nuhun Gemisi
Ahuri geldik Aşağı köyde, köylü kadınlar arasında amansız bir kavga Yukarıdan kavgayı seyrediyoruz.Ben, yukarıdan aşağı kavga edenlere doğru iniyorum.Kavga duruluyor.Bir ihtiyar;”Bu köy lanetli bir köydür.”Bun dan yüz yıl önce,tam yüz yıl önce Ahuride bir ağa varmış.Ağanın kızına çobanı aşık olmuş.Ağa da Allahın gazabıKızıda çobana aşık…Koyunlar kuzular,Ağrı,cümlesi bu aşka tanık… Ağa bu aşkı duyar duymaz çobanın derisini yüzmeleri için adamlarına emir verir.Bütün köy ağanın adamı. Düşerler çobanın peşine…Çoban kaçıp Ağrıy sığınır.Bütün köy çobanın peşinde.Ağrı çobanı saklar.Kız da çoban öldürüldü diye deli divane, dağlara düşer.Bir zaman gelir,çoban aşkının ateşinden duramaz olur.Sevgi kimi bir defa göreyim de öyle öldür dünler.der.Bir gece köye gelir.Gelir görür ki,ne görsün,köy yerinde yok. Kız da köyün yerinde dolanıp durur.Buluşup Ağrıya giderler, murat larına ererler.Çoban gene çobanlık eder.İşte bu,Ağrının öfkesidir.Ahuriyi lanetlemiş,kocaman bir toprak parça nı,çobana zulmeden köyün üstüne göndermiştir.Şimdi Ahurinin yerinde ot bile bitmez.
Sayfa 182 - YkyKitabı okudu
İnsanların, bitkilerin, hayvanların, cansız varlıkların ve bir de eğer varsa göremediklerimizin de içinde bulunduğu bu Dünya gezegeninin kendi ekseni etrafındaki dönüş hızı ekvatorda saatte 1.670 km olarak hesaplanmış. Evet, yanlış okumadınız, saatte 1.670 km! Bu, ses hızından da yüksek bir hız manasına gelmektedir. Bir örnek vermek gerekirse,
Sayfa 12 - Yüzleşme YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
İnsanların çok az bir kısmı okur. Okuyanların çok az bir kısmı ciddi eserleri okumuştur. Bunların çok hızlı gerçekten planlar yaparak, yoğun ve istikrarlı çalışarak fazla sayıda ciddi eser okumuştur. Bunların da az bir kısmı önündeki ciddi eseri tenkit ederek analitik okuma yapabilecek donanım ve cesarete sahiptir. Dişe okunur tenkitler üretebilenlerin çok azı orijinal eserler telif edebilir. Bu sebeple gerçekten Cemil Meriç'in ve veciz şekilde ifade ettiği gibi "Her yüz yılda birkaç kişi düşünür diğerleri ise onların düşündüğünü düşünür."
Nuhun Gemisi
Dertli Hidayet;”Ben Ankaradan geliyorum.Hükümeti gördüm.Hükümete”Deli Hüseyin’den benim Zelihamı alın da bana verin” Yolcular gülmeye başladı.Artık Hidayete soran sorana.”Verdiler mi avradı?”Biliyormusunuz tam iki yıl oldu benim Zeliham eve gelmez oldu. Babası kandırıp götürdü.Satmış Deli Deli Hüseyin’e üç yüz liraya.Ben de müdüre,kaymakama,valiye istifa verdim,alıp vermediler.Zelihamı Deli Hüseyin’den.”Avradın üstüne kaydı var mıydı?.”Yaşı küçük olduğu için yoktu.Ben de yürüye yürüye on günde Ankara’ya gittim.Çıktım hükümete… Alın da Zelihamı,verin bana… .
Sayfa 133 - YkyKitabı okudu
"Arya engelleri aşıp karşına dikildiğinde yüz ifadeni görmek isterim." Kupama baktım. "O engeller kaderin kendisi. Kaderimizi aşabilirse eğer ben de boyun eğerim tüm kabullenmişliğimle." Gülümsetti bu söylediğim onu. "Sevdiğini kabul ettin az önce." Güldüm. "Sevgi değil bu Kutay. Çok başka bir şey. Ne bileyim. Ona sarılıp her şey geçecek demek istiyorum. Sonra o aynısını bana desin, inanayım, gülsün, güneş açsın istiyorum." "Biz faniler ona aşk deriz ama sizi bilemem üstat."
temiz havanın yıkadığı ama silmediği kapalı kalmış oda kokusunu büyülenen hayal gücünüze taşımak için yüz defa soluk alırsınız. bu koku, düşünceler ve hatıralarla dolu her şeyi yeniden canlandırmak için modellik yapar.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.