İsmail Kılıçarslan - Yavaşlık İçin Darmadağınık Notlar
Reha Çamuroğlu'nun 'İsmail'de anlattığı bir mesele vardır. Şeyh Cüneyd, halifeleri ile divan toplar. Halifeler, divan saati gelirler, diz kırıp otururlar. Diz üzerinde sekiz saat aralıksız susulur. Tek bir cümle, tek bir kelime çıkmaz ağızlardan. Sekiz saatin sonunda Şeyh Cüneyd 'başka bir şey yoksa divan bitmiştir' der. Elbette başka bir şey
Oku Kardeşim!Yoksulluğun Düşmanı Eğitimdir!!
Eğitimin ve Din olgusunun ekonomik durum ve yoksulluk üzerindeki dolaylı ve doğrudan etkileri,ekmek alacak parası bile olmayan yüz binler var bu ülkede,Okul?O neki... önce ekmek!Biraz mendil satalım...Oradan da Cuma'ya gideriz.Camii mi dedin İstanbul'un 10.000 camii'ye daha ihtiyacı var(İstanbul Müftüsü 2 Ekim 2017'de söyledi bu lafı),okulu kim ne yapsın yaa.Okursanız kendinizi doyurursunuz,oranıza buranıza da koydurmazsınız...("eğitim seviyesi arttıkça bize güven azalıyor" Enerji bakanı çok çok sayın Taner Yıldız 16 haziran 2013'de bu lafı söyledi). ("Bizde de şimdi okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor. Ben açıkçası korkuyorum, ben her zaman cahil halkın ferasetine güveniyorum,Ülkeyi ayakta tutacak olanların okumamış cahil halktır" bu lafları söyleyende Sebahattin Zaim Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Arı),evet!!bir üniversitede Rektör Yardımcısı bu yaratık.
Reklam
Körlük (Saramago)
Öncelikle şunu belirteyim : Kitap incelemesi yapmayacağım. Yazının başlığı her ne kadar aksini iddia etse de boşverin onu. Meselenin odak noktası kitap ve hayal ürünü karakterler yerine dibine kadar gerçek bir insanın hikayesi olacak. (Böyle söyledim diye korkmayın. Realist değil sürrealistim.) Bundan epey zaman önce bir etkinliğe katılmıştım.
Şehrin Edebiyat Müze Kütüphanesi
Diyarbakır Ahmed Arif Edebiyat Müze Kütüphanesi’nde birçok etkinliğe katıldım. Ama kendi adıma bir etkinlik henüz yapamadım. Bakalım belki o avluda bir gün ben de sesimi nefesimi Diyarbekir göğüne yollarım… Diğer şehirlerdekiler de öyle midir, bilmiyorum. Diyarbakır Ahmed Arif Edebiyat Müze Kütüphanesinin sahiden insanı cezbeden bir tarafı var.
Bir Yudum Kitap
Tanziaki, "Sadece yaşama önem verip deliler gibi mücadele etmenin anlamsız olduğunu biliyorum." der ve ekler: "Yoktan var olmakla varken yok olmak arasında bence hiçbir fark yok." Yaşamak fani sevgili okur. Ne korkmaya lüzum var ne yaygaraya... İz bıraksak kâfi, yarınlara. Var olun. Mihail Şişkin - Mektupların
Profesör: İşte. Bir insanın düşebileceği en ulvi hata, kibir. Fikri: Kibir mi dediniz siz? Biraz bunu açar mısınız lütfen. Profesör: Kibir işte be adam. Her şeyin en iyisini kendinin bildiğini düşünürsün. Her zaman kazanacağından eminsindir. Başka insanların hayatlarının senin için hiçbir önemi yoktur. Onlar, sen varsın diye vardırlar. Sen
Reklam
Bir Yudum Kitap
Çoğu vakit, sadece bir insan olduğumuzu unutuyoruz. Bir şeyler oluyor ve sanki dünya yıkılıyor. Sebep? Hiç. Huxley, "Ne sebeple olursa olsun hatanızın üzerine kara kara düşünmeyin. Temizlenmenin yolu çamurda yuvarlanmak değildir." der. Hadi, yakınmayı bırakın ve şu güzel günü selamlayıne. Bir yudum kahve, bir yudum kitap ile...
Papazı öğretmenle karıştırmak istemiyorum.
Victor Hugo, yüz altmış yıl öncesinden, akılcı, hümanist, laik, aydınlanmacı eğitimden sapmanın bir ülkeyi nereye götüreceği konusunda tarihe not düşüyor, ders alınması için, tabii alınırsa… Teşekkürler Victor Hugo! Fransa. 15 Ocak 1850. Cumhurbaşkanı Louis Napoléon tarafından “Ruhban Partisi”nin (le Parti clérical) desteğiyle Milli Eğitim
839 öğeden 811 ile 820 arasındakiler gösteriliyor.