İslam’da kedi ve köpek Köpek nefretinin nereden geldiğini anlamak için İslam kaynaklarına bakmak gerekiyor. Bilindiği gibi İslam’da kedi sevilir, köpek ise pis bulunur, sevilmez. Hele kara köpek! Hz. Muhammed, “Av, tarla, bahçe, sürü köpekleri müstesna olmak üzere köpek besleyen kimsenin sevabından her gün bir miktar eksilir” demiş. Ayrıca,
Bizler evlerimizde huzur içinde yaşayabiliyorsak bunu, asker, polis, MİT görevlisi insanlarımıza borçluyuz. Devletin o kurumları, milletin sigortasıdır. İşte, bu yüzden bahse konu kurumların, Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarına ve terör oluşumlarına teslim olmaması için, çok dikkatli olmalıyız. Devlet ve millet bu kurumlara personel yetiştiren güzide okullarımızı vatansever, Atatürkçü ve bilime susamış gençlerimizle donatmalıdır.
Sayfa 15 - Destek Yayınları, Genişletilmiş 21. Baskı | Onurlu Ama Zor İş!Kitabı okudu
Reklam
Hiç kimse bir başkasını tamamen fethedemez ve bir köle bile bir kölenin hakir karşılık verişinin altından kalkar, bu yüzden yapabileceğimiz tek şey, o anda, orada tek bir zar atışıyla her şey üstüne bahse girmek; ya hep ya hiç bahsi.
toplum. bu kavramı az da olsa kavrayabilmeye başladığımı hissediyordum. bu, bir bireyle diğeri arasında, spesifik bir anda gerçekleşen bir mücadeleydi ve tek yapman gereken o an kazanmaktı. hiç kimse bir başkasını tamamen fethedemez ve bir köle bile bir kölenin hakir karşılık verişinin altından kalkar, bu yüzden yapabileceğimiz tek şey, o anda ve orada, tek bir zar atışıyla her şey üstüne bahse girmek; ya hep ya hiç bahsi. hayatı sürdürebilmek için başka bir yol yok. insanlar onur ve sadakate övgüler yağdırır ancak insan çabasının yegâne odak noktası bireydir. bireyin ötesinde de bir başka birey vardır. toplumun esrarengizliği; okyanus olan toplum değil, bireydir. bir şekilde o seraptan, dünyanın o uçsuz bucaksız okyanusundan duyduğum korkudan bir nebze kurtulmuştum. artık tüm meselelere karşı aynı daimi yargıyı sergilemeye kendimi mecbur hissetmiyordum, bunun yerine duruma göre ve ânın gerektirdiği şekilde başkalarına bir dereceye kadar umursamazca davranıyordum.
Sayfa 81
Ama anormal olunca kolay değildi; saplanıp kalıyordun. Oranda da Bayram buranda da Bayram, Bayram diye gey adı olur muydu be, hih hih, ameliyathanende de Bayram, odanda da Bayram... Evde zaten Bayram, ki o saçı başı dağıtmış kara düzen bahçe nasıl koyuyordu buna. Yok baba yok! Sev - seviş - gözünü ört - çenesini bağla - yıka - göm - dön götünü git; yoktu öyle.
Sayfa 37 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Duvarlar yumuşardı, sarkardı, Ellerimle ittiğim olurdu onları bu yüzden Terlerdim, Sonra bir gazoz içerdim ki, yani ben, Kısaca söylemek gerekirse, bazı şeyleri hep geciktirirdim Mesela bir mürekkep balığına, Bir bahçe kapısının oymalı demir parmaklığına Saatlerce baktığım olurdu, Orkideler satılan bir dükkanın Önündeki çiçek artıklarına Bir bira çekme makinesine, Ne bileyim, Yazısız bir kağıda günlerce baktığım olurdu Ve yıllarca bir saplantıya Giderek bakmanın tam kendisi olurdum.
Reklam
715 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.