Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
... Yazmanın bir masanın başında oturup yeni yolculuklara çıkmak olduğunu bilirsek bu yolculuğun içsel bir yolculuk ve yüzleşme olduğunu da kabul etmemiz gerekir.
Başarısız olan insanlar hayatla mücadele eden insanlardır. Hareket etmezsen aslında başarısız da olmazsın. Fakat başarılı olmak istiyorsan başarısızlıktan kaçamazsın.
Reklam
Kuşkusuz her zaman olduğu gibi engeller vardı fakat zaten hayat böyle engellerle yüzleşme üzerine kuruludur.
Dil, ifade kabiliyetinin yetmeyeceği kadar büyük acılarda suskunluğu seçer.
Sayfa 85 - Vaveyla YayıncılıkKitabı okudu
230 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Film Okumaları
"Bu kitap en az üç farklı şekilde okunabilir. Birincisi, toplumsal teori yaparken filmleri analiz etme yolunda bir çaba olarak... İkincisi, toplumsal teori kapsamındaki bir dizi önemli alan ve kavramla bir yüzleşme olarak... Üçüncüsü de filmlerin analiz araçları olarak kullanıldığı bir sosyal teşhis girişimi olarak." diye başlıyor kitap. Kitapta çokça dikkat çeken husus yazarlar olabildiğince film ve olayların sosyal boyutuna odaklanıp hiçbir suretle taraf oldukları düşünceyi dikte etmemekteler. Analiz aracı olarak kullandıkları filmleri bu vesileyle hepsini birer kez daha izlemiş, detayları görme çabasıyla pür dikkat kesilmiş, sonrasında yaptığım kitap okumaları ile aldığım keyfi katlamış bulunmaktayım. Naçizane tavsiyem kitabı okurken filmleri mutlaka tazelemiş olun, aldığınız haz katlanacaktır. Kitabı okumama vesile olan
Serkan Mutlu
Serkan Mutlu
dostumuza selamlar etmek isterim. Bu gibi film okumaları üzerine keyifli başka kitap önerisi olan dostlardan da tavsiyelerini esirgeme ellerini rica ederim.
Filmlerle Sosyoloji
Filmlerle SosyolojiCarsten Bagge Laustsen · Metis Yayınları · 2021240 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitap çocuk istismarının henüz Avrupa'da bile tabu olduğu bir dönemde yayımlanmış. Çok uzak bir zaman değil, 80'li yılların sonunda kadar Almanya'da bile çocuğa şiddete karşı bir yasa yok, hatta şiddetin çocuk yetiştirmede gerekli gerekli olduğunu savunanlar hiç de az değilmiş. Alice Miller, istismarı ele almaya başladığında medya,
Suskunluk Duvarını Yıkın
Suskunluk Duvarını YıkınAlice Miller · Salon Yayınları · 2020143 okunma
Reklam
Travma sonrası tepkilerin, yaşamınızı kurtarma çabası olarak başladığını fark ettiğinizde, içsel müziğinizle yüzleşme cesareti bulabilirsiniz ancak bunu gerçekleştirmek için yardıma ihtiyaç duyarsınız. Size eşlik edecek, duygularınızı kucaklayacak, duygusal beyninizin gönderdiği acı dolu mesajları dinleyecek birini bulmalısınız. Uzun zamandır kendinizden bile bir sır olarak sakladığınız parçalar halindeki deneyimleri keşfederken, yaşadığınız dehşetten korkmayacak, en korkutucu öfkenizi kontrol altına alacak, size, sizin bütünlüğünüzü korumak için cankurtaranlık yapacak bir rehbere ihtiyacınız vardır.
Sayfa 211Kitabı okudu
194 syf.
·
Puan vermedi
Baharı Gelmeyen Uzaklar
Hakkâri’de Bir Mevsim, bir köy evreninden bir coğrafyanın hikâyesini anlatır. Ferit Edgü, yaşamından izler taşıyan romanında bir deniz kazası sonucu hiç bilmediği diyarlara gelen bir denizcinin hikâyesini anlatır. Deniz kazası, sürgünlüğü ya da mecburiyeti gizlemek adına kullanılan bir metafordur. Kazazede, bir sürgündedir esasında, kendi iradesi dışında bilmediği uzak diyarlara gelmiştir; “Hak kentinin, Pir köyündedir”. Bilmediği, tanımadığı insanların arasındadır. Daha önce hiç duymadığı bir dili konuşur insanlar. Bilmediği bir kültür, deneyimlemediği bir yaşam vardır. Bu durumu başta yadırgasa da ondan kaçmaz, “Onlara dilimi öğretmek yerine onların dilini öğrenmeyi, onların dilinden konuşmayı denedim.” diyerek yeni yaşama uyum sağlamaya koyulur. Muhtarla anlaşmaya varıp köyün çocuklarına öğretmenlik yapmaya başlar, bir yandan dil öğrenir öte yandan dil öğretir. Ortak yaşamın ilk taşları böylece döşenir. Kaldığı uzun kış mevsimi boyunca yeni yaşama giderek uyum sağlayan kazazede, kaybettiği aidiyet bağlarını yeniden kurar. Yeni yaşam yoklukları, sunduklarıyla bir yüzleşme ve değişim imkânı sunar. Karlar eridiğinde köye gelen müfettiş artık “özgür” olduğunu söyler, okulu kapatıp gidebilecektir. Nihayetinde “her şeyin bir sonu vardır, sürgünlüğün, hastalığın, mapusluğun bile”.
Hakkari'de Bir Mevsim
Hakkari'de Bir MevsimFerit Edgü · Sel Yayınları · 201710,2bin okunma
Ister Islâm dininin temel ilke ve amaçlarını (makasid) esas alalım ister Batılı toplumların gelişmişlik ölçütlerini kullanalım, günümüzde Islâm dünyasının ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldığını ve bunlarla baş etmede ümit veren bir tablo ortaya koyamadığını üzülerek görüyoruz. Bu durumun biz müslümanlar için fevkalade can yakıcı olmasının yani sıra, yakın ve uzak çevremizde hiç de razı olmayacağımız bir islâm algısının giderek yerleşmeye başlaması da gelecek adına hepimizi endişeye sürüklemektedir. Elbette islâm dünyası olarak birçok artı değerimiz var; bunlarla iftihar etmekteyiz. Bir taraftan sahip olduklarimizin kıymetini bilmemiz gerekirken, diğer taraftan yüz yüze kaldığımız sorunları derinlemesine tanımamız, tahlil etmemiz ve bunlarla kendi yapıp ettiklerimizin payını araştırmamız da gerekiyor. Hatta toplumumuz aydın ve yöneticilerine düşen , asıl ikinci yönde yoğunlaşıp soğukkanlı bir şekilde çözüm arayışına girmek olmalıdır.
Kendi ellerimizle yarattığımız bir olayı kontrol edemiyoruz, hepimizin kökeni su ile hava ile ve diğer yaşam formlarıyla bağlantı. Ancak bizler bu bağlantıları kopardık. Şimdi gerçeklerle yüzleşme zamanı, dünyayı gönlümüzce şekillendirdik. Değişmek için zamanımız az eğer şu ana dek yaptıklarımızın hesabını vermekten kaçarsak dünya’da 8 milyar insanın yükünü daha fazla taşıyamayacak.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.