|..Bir kırmızı gül dalı
Şimdi uzakta
Bir kırmızı gül dalı
İğilmiş üzerine
Yatıyor oralarda
Bir eski gömütlükte
Yatıyor usta
Bir kırmızı gül dalı
İğilmiş üzerine
Okşar yanan alnını
Bir kırmızı gül dalı
Nâzım ustanın..
Gece leylâk
ve tomurcuk kokuyor
Bir basın işçisiyim
elim yüzüm üstümbaşım gazete
Geçsem de gölgesinden tankların tomsonların
şuramda bir çalıkuşu ötüyor
uy anam anam
Haziranda ölmek zor!.|
Hayatınızda hiçbir şeyi ertelemeyin ölüm hiçbir zaman haber vererek gelmiyor. Biz bazen buluşmaları ertelerdik, nasılsa görüşürüz ya derdik. Buluşma yeri cenazesi olunca anlıyorsunuz. Hep o gülen yüzünle hatırlanacaksın gülen yüzüm, ikizim, canım kuzenım, SERRA’M ❤️
Anne bak ben de yaşlanıyorum.
Yüzüm,ellerim,hele de gözlerim.
Gülmediğim zamanlarda da duruyor etrafındaki çizgiler.
Gençliğimin o ışıltısı sönüyor gözbebeklerimde...
Anne bak yaşlanıyorum ben de.
Yavaş yavaş ağrımaya da başladı dizlerim merdiven çıkarken.
Ayakta kalamıyorum üstelik eskisi kadar...
Anne dedim ya yaşlanıyorum işte .
Tüm duygularım,kalbim hele de ruhum.
Daha bi oturaklı oldum,
Ölüyor içimdeki sebepsiz neşe,
Teslim oluyor zaman denen acımasız katile...