Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Senin de güzel bir yüzün var, sanırım seninle yaşayabilir insan.
Dizeler muhteşem....
Ne çocukluğun kalmış Ne gençliğin var bakışlarında Gözlerinde uçuşan üniversiteleri Şimdi düşünmek bile istemiyorsun Silmek için alnındaki çaresizliği Tırnaklarını geçiriyorsun yüzüne Kan oluyor yüzün silemiyorsun
Reklam
yüreğini yitirmiş bu zamandan korkuyorum ben bunca elin boşunalığını düşünmekten bunca yüzün yabancılaşmasından korkuyorum
Bir ahtır senin elinden Göklerde uçuyor mendillerin. Yakalayım derim solar gider, Sanki kafamda hayallerin. Sen ki mahzunken, sevinçliyken Burcu burcu eser rüzgarda terin. Koklamak isterim yüzün solar, Nar gibi kızarır kirpiklerin.
Ey güzel, sen ki bana derdi derman edensin; Şimdi: Çekil önümden, diye ferman edersin; Senin yüzün canımın kıblesi olmuş bir kez; Ne yapsın, kıble mi değiştirsin bu can dersin?
Yedi kez ruhumu kınadım: İlki– Yükseklere ulaşmada zayıflık gösterdiğini gördüğüm zaman. İkincisi– Dosdoğru gidenlerin önünde sekmeye başladığını gördüğümde. Üçüncüsü– Kolayla zor arasında seçenek sunulup da kolayı yeğlediğinde. Dördüncüsü– Bir suç işlediği, sonra da başkalarının buna benzer suçları onu teselli ettiğinde. Beşincisi– Kendi zayıflığına tahammül ettiği, üstelik bu tahammülü güçlü oluşuna bağladığında. Altıncısı– Bir yüzün çirkinliğini hor görüp, aslında onun kendi maskelerinden biri olduğunu fark edemediğinde. Ve yedincisi– Bir övgü şarkısı söyleyip de bunu bir erdem sandığında.
Bordo Siyah YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Eskimiş bir konsolun Çatlak aynasında durmadan, Bir buluttur mehtabı inatla kovalayan. Bir hüznü yansıtan alnının ortasında, Yüzün müdür acaba yolumu dolaştıran? Acının bu solgun haritasında, Kendime yeni duraklar bulduğum. Ulaştığım ıssız dağ doruklarında Yüzün müdür hep sorular sorduğum, Bakışının titrek aydınlığında? Aslında ne bulunur bir gezginin yanında Kendi yüzünden başka, Hüzünle bileyen direncini. Bir suyun ürpermiş aynasında Apansız gözgöze geldiğim. Ayakları ayaklarıma bitişik Kımıltısız bir gövdeyle rüzgârın sildiği. Bir bulup bir kaybettiğim Yani bir gezginin hep gittiği, Senin yüzün benim yüzüm değil mi?
Sayfa 16 - YÜZÜNKitabı okuyor
+Yüzün çok güzel,sen çok güzelsin.Hiç kimse senin hiçbir duygunu hak etmiyor. -O hak etmişti,hemde ziyadesiyle.
"Önemli olan yüzün değil, yüzündeki ifade; sesin değil, söylediklerin; bedeninin görünüşü değil, bu bedeni nasıl kullandığın. Sen, kendin güzelsin."
Reklam
gizli servis şefi de şüphelendiği, artık güvenmediği ajanına şöyle fısıldar: "cehaletin seni koruyacak, daha fazla soru sorma, bu senin kurtuluşun, emniyet subabın olacak."
insanlar kaçınılmaz biçimde gidip anlatır, her şeyi er veya geç anlatır, ilginç şeyleri de, anlamsız şeyleri de, özel şeyleri de, genel şeyleri de, mahrem olanı da, fuzuli olanı da, gizli kalması gerekeni de, yayılması gerekenleri de, dertleri de, sevinçleri de, hınçları da, hakaretleri de, tapınmaları da, intikam planları da, bizi gururlandıran şeyleri de, utandıranları da, sır gibi görünen şeyler kadar sır olması gerekenleri de, bildik olanı da, ağıza alınmaz şeyleri de, dehşetli olanı da, aşikâr olanı da, temel şeyleri de (aşk gibi), önemsiz şeyleri de (aşk gibi). Hiç düşünmeden. İnsanlar durmadan aktarır...
er veya geç ihanete uğramayan güven ise kadirdir; dolanıp düğümlenmeyen, sonunda sıktığı için bıçak ya da jiletle kesilmesi gerekmeyen bağ da nadirdir.
"Ve yağmura yakalanmanın romantik olabilecek hiçbir tarafı yok." Clay gülerek, "Meğer bu yalnızca filmlerde roman- tik oluyormuş," dedi ve Julia'yı baştan aşağı süzmeye başladı. Saçları dağılmış bir şekilde boynuna ve yanak- larına değiyordu. Rimeli akmaya başlamıştı ve yüzün- den yere bir damla su düştü. "Ben neye
Sayfa 160
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.