-unutacağım, unutmaya çalışacağım. Çünkü affetmeye inanmıyorum.
-Unutmakla affetmek arasında ne fark var?
-İnsan affedince her şeyi unutur. Ama sadece unutursa çoğu zaman sonradan o şeyler tekrar su yüzüne çıkar.
Kibirden aslandan kaçar gibi kaçardı. Bir seferinde Allah Resûlü'nün (sas) "Kim kibirle elbisesini yerden süründürürse Allah kıyamet günü yüzüne bakmaz." buyurduğunu duydu. Acaba ben de onlardan biri miyim endişesine kapıldı. Telaşla Hz. Peygamber'in yanına koştu.
- Ya Resûlullah! Elbisemin kolları biraz uzun ama onları he- men kısaltırım, dedi.
- Sen bunu kibirlenmek kastıyla yapmıyorsun, buyuran Hz. Peygamber onu sakinleştirdi.
ödünç veya içten zaruretti modaya uymak
kurdukları cümleyi içine devletten menkul bir tehdit
katarak parlatmak zaruretti
parlak cümleyi muhatabın yüzüne çarpmak zaruretti
mazurdu hepsi çünkü rulet misali devran dönmüş
bu durulan noktaya gelmişti
mahcurdu hepsi çünkü ekmeğini taştan çıkarmış olanlar
taş kırsınlar diye yol yapımına
Patlama bugün olmayacak. Daha çok erken… Belki de çok geç.
Öyle kesin hakikatler kuşanmış değilim kesinlikle.
Aklımdan temel nitelikte çarpıcı düşünceler geçmiyor.
Bununla birlikte, tüm soğukkanlılığımla, bazı şeylerin söylenmesinin iyi olacağını düşünüyorum.
Bu şeyleri söyleyeceğim, haykırmayacağım. Çünkü çok oldu haykırışlar yaşamımdan
Senin bir dostun varsa, “benimle evlenir misin?” Diye sor bakalım. Yüzüne tükürmez, bir de sopa çekmeye kalkmazsaa, en azından kahkahayla gülüp geçecektir.
Şamil abi yamuk yumuk bir adamdı ama yüzüne baktığımda kendimi iyi hissediyordum. Bu yok artık. Kimsenin suratına sadece iyi hissetmek için bakamıyorsunuz.
Çocuklar hemen çevresini aldılar, soru dolu bakışlarını yüzüne diktiler.
- Baylar, kısa bir zaman sonra ayrılacağız. Şimdilik iki ağabeyim var ya, bunlardan biri sürgüne gidiyor, öteki de ölümle pençeleşmekte. Yakında gideceğim buradan, belki dönüşüm çok uzar. Ayrılmadan önce sizinle burada, İlyuşacağın taşının yanında söz verelim birbirimize,