Köylüleri niçin öldürmeliyiz?
Bu sorunun karşılığını bulamıyorum
içinden çıkılmaz bi olay, ama önemsiz
köylüleri öldürmesek de olur
hatta onların kalın suratlarını
görmezlikten gelebiliriz
yapılacak çok şey var daha
sözgelimi ben, kendim
hiç hayıt ağacı görmemişim
görmeden ölürüm diye korkum da yok
değil mi ki albatrosu Baudelaire'den
Yves Bonnefoy'dan semenderi öğrendim
bir gün bakarsınız
şu güzelim bilgiç beynimi kırıp
teneşir tahtası olarak kullanabilirim.
yapılacak çok şey var daha
sözgelimi ben, kendim
hiç hayıt ağacı görmemişim
görmeden ölürüm diye korkum da yok
değil mi ki albatrosu Baudelaire'den
Yves Bonnefoy'dan semenderi öğrendim
bir gün bakarsınız
şu güzelim bilgiç beynimi kırıp
teneşir tahtası olarak kullanabilirim.
1.
Gecenin üçüdür en uygun zaman, bahse girerim
düşünün: sabah çok yakın
oysa ışıltı yok ortalıkta
nerdeyse gece bitmiş ama sürmekte karanlık
henüz uyanmış bazıları
henüz uyumamış bazıları
bazıları uyanmış uykusuna doymadan
bazıları uykusuna varmadan doymuş
görüyorsunuz ilm-i hilaf ü cedel düzeniyle hayat
nasıl da sürüklüyor kendini
ve ben bunu
"Ne çok tamamlanamaz iş denerdik,
Ne çok akıl ermez işarete dokunurduk
Cahil ve öyleyse gaddar parmaklarımızla!
Ne çok yanılgı ve ne çok yalnızlık!
Bellek yorgun, kuşkusuz, zaman dar,
Yol sonsuz daha..."
Sayfa 133 - Kavram Yayınları, Çeviren: Ahmet Soysal, Birinci Basım: Nisan 1995Kitabı okudu
“Sen olan bu şatoya çöl diyeceğim,
Bu sese gece, yüzüne yokluk,
Ve sen bu kısır yeryüzüne düştüğünde
Hiçlik diyeceğim seni taşıyan şimşeğe…”
Yves Bonnefoy