"Buluşalım
Öylesine yüksekte ki ışık taşmakta gibidir
Birbirine karışmış saatin ve çığlığın kadehinden,
Saydam bir akış, içinde
Bolluktan başka bir şey kalmayan, belirtilmiş.
Buluşalım, alalım
Avuç dolusu saf çıplak varlığımızı
Sabahın yatağından ve akşamın yatağından,
Zamanın izini kazdığı her yerden,
Değerli suyun buharlaştığı her yerden,
Birbirimize doğru yönelelim, sanki sonunda
Her birimiz bütün hayvanlar ve şeyler,
Bütün ıssız yollar, bütün taşlar,
Bütün akışlar, bütün madenler.
Bak,
Burada çiçeklenir hiç; ve onun taçları
Onun şafak ve günbatımı renkleri, onun
Yeryüzüne gizemli güzellik katkıları
Ve onun koyu yeşili bir de, ve onun dallarında rüzgâr,
Bizim içimizde olan altındır: maddesiz altın,
Sürmemenin, sahibolmamanın altını,
Rıza göstermiş olmanın altını, tek alev
İmbiğin biçim değiştirmiş yamacında."