yunusemre

yunusemre
@zadekun
Öğrenci
Lise
7 reader point
Joined on March 2024
"Paranın zehirlediği ölümden sadece öfke doğar. Tabutların üzerinde dövüşülür."
Reklam
"Ticarette işler böyledir: İnsan tedavi olmaya zaman bulamadan ölür."
"Soluğu, soğuk bir ciddiyetin hakim olduğu geniş odaya sadece bozuk bir saatin çatlak gürültüsünü yayıyordu."

Reader Follow Recommendations

See All
"Ölürse, ölüm bedenini sarmış olduğu için olacaktı bu ve herkes bilir ki ölüm insanın bedenine girmişse onu oradan ne haç çıkarmalar ne ilaçlar çıkarabilir, hiçbir şeyin faydası olmaz."
"O an bütün kalbim doluydu; geçmiş bazı anılar ruhumun yüzüne çıkmak istiyordu, gözlerim yaşlanıyordu."
Reklam
"Güzelliğe bürünmüş gerçeği unuttun ya, Nasıl giderirsin bu ihmali, haylaz Peri?"
"Tanrı bilir, gözümle sevmiyorum ben seni: Çünkü sana baktıkça gözüm bin kusur bulur."
"Çevresindeki eşyaya duyduğu öfkenin ifade edilemez sıkıntısıyla bunalıyordu."
Selim'in Günseliye Mektubundan bir parça...
---- Günseli son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum sevgilim, şeytan bilir nelere takılıyorum neler düşünüyorum, günlerdir yatıyorum hastalıktan mı bilmiyorum, şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim, evet aklım gene karışmadan acele etmeliyim ölmeye karar verdim sevgilim. ----
"Saatin kendisi mekan, yürüyüşü zaman, ayarı insandır, bu da gösterir ki zaman ve mekan insanla mevcuttur."
Reklam
"Saygıyı, sevginin olması gereken yerdeki boşluğu saklamak için uydurmuşlar."
"Bugün yarın öleceğini ve geriye hiçbir şey kalmayacağını anladığın zaman her şey ne kadar önemsiz oluyor!"
"Benimle ilgili hiçbir şey seni ilgilendirmediği için senin açından bir anlam yoktur. Benim hayatımı anlamak istemiyorsun."
"Yakıcı sözlerimle inandırıp Kurtarınca düşkün ruhunu O yanlış yolun karanlığından, Saf, derin bir azap içinde, Bükerek ellerini, lanetler ettin, Seni çembere alan kötülüğe"
"Çevrenizdeki bütün sahtelikleri öyle güzel aydınlatıyordunuz ki. Bir daha göremeyecekler sizin gibi bir devi efendimiz."
Sayfa 349Kitabı okudu
"Hüznün ve kederin kaynağı geçmiş, korkunun ve belirsizliğin kaynağı da gelecektir."
Reklam
"Uykunda ölümü, uyanmanda dirilişi yeniden yaşadığın gibi, bu dertlerin de bir gün sana veda edeceğini hissetmiyor musun ?"
belki hala vardır...
"Belki dün rüya görüyordu, belki bugün rüya görüyor, belki yarın rüya görecek. Belki dün yaşıyordu, belki bugün yaşıyor, belki hep yaşayacak."
"Onların gözlerinin içine dudaklarının kıvrımlarına kadar bakarak Selim'in bıraktığı izleri öğrenmeliyim."
Sayfa 349Kitabı okudu
"Ölümü bilerek yaşamak istiyorum Olric. Yaşamanın anlamını bilmek için, ölümün anlamının karanlıkta kalmasını istemiyorum."
Sayfa 347Kitabı okudu
"Allahım, ben ne yaptım! Bugüne kadar söylediğim her sözü geri alıyorum. Konuşmayı da bir unutabilsem. Yeni bir dünya var, anlıyor musun Olric? Her şeyi geride bırakmak gerekiyor. Bir sabah kalkacaksın, arkana bakmadan..."
Sayfa 348Kitabı okudu
"Ulan, biz herkesten başkaydık be! Bizde hayal gücü vardı, bizde soyutlama gücü vardı. Peki, senin de onlar gibi akademili kızların peşinden koştuğun yalan mı? Doğru."
Sayfa 315Kitabı okudu
Reklam
"Siz buyrun." "Hayır, önce siz buyrun." İkimiz birden buyuramayız, kapı dar. Ha-ha. "Öyleyse ben kapıda biraz nefes alayım."
"Mektubumuz, karışık olmakla birlikte, ruhumuzun aynasıdır."
"Ey kalem! Bu eser senin değildir. Ey gece! bu seher senin değildir."
"Gerçek, başkalarının bize uygulamaya çalıştığı tatsız bir ölçüdür." "Birimi var mı Hikmet amca?" "Birimi insandır." Salim.
"Fakat ülkemizde en çok yetişen, köylüdür. Köylü, bütün iklimlerde yetişir. Köylünün yetişmesi için, çok emek vermeğe ihtiyaç yoktur. Köylü bozkırda yetişir, yaylada yetişir, ormanda yetişir, dağda yetişir, kurak iklimde yetişir, ovada yetişir, sulak iklimde yetişir. Çabuk büyür, erken meyva verir. Kendi kendine yetişir, kendi kendine meyva verir. Biz köylüleri çok severiz. Şehre gelirlerse onlardan kapıcı ve amele yaparız. Satırbaşı."
Korku albayım, korkularımız.
"Bir türlü sonuna gidemiyorduk rüyalarımızın. Korkuyorduk. Korkuyordum. Hayallerinde bile korkar mı insan? Hayallerinde bile kadınlar, insanı azarlar mı? Hayallerine bile hükmedemez mi insan? Böyle yerleri atlıyordum neyse;