Yüzlerce yıldır haklı olanın sonunda mutlaka zafere ulaştığı bir edebiyat geleneğinden beslendiğimizden kötülüğün uzun vadede hep yenilgiye uğrayacağına yarı içgüdüsel bir şekilde inanıyoruz. Örneğin pasifizmin temelinde büyük ölçüde bu inanç yer alıyor: kötülüğe direnmeyin, o bir şekilde kendini yok edecektir. Neden öyle olsun ki? Öyle olduğuna dair kanıt var mı? Modern, endüstriyel bir devletin askerî güçler tarafından dışarıdan işgal edilmeksizin kendi kendine çöktüğüne şahit olan var mı?
Bonaparte'ın Fouché'ye karşı güvensizliğinin ilk olarak ne zaman baş gösterdiği, yoğun geçen o yılların olaylar bolluğu içinde neredeyse ebediyen gizli kalabilecek bir bölümken, tuhaftır, gününe ve saatine varıncaya kadar açıkça tespit edilir; bunu (tabii ki derhal bir nebze şairane süslemeler ekleyerek) ortaya çıkaran, silik olanda özü
Sayfa 135 - 136 Can Yayınları
Reklam
Zafere yaklaştıran bir gün daha diye düşündüm.Çok aç olduğumu hissediyordum.
"Çogu zaman, varoluşumuzun toplamında hiçbir önem taşımayan böyle dünyevi islere daldığımızda coşkuyu ıskalarız. Yürekten savaş sırasında uğradığımız küçük ve kaçınılmaz yenilgiler yüzünden coşkumuzu yitiririz. Ve coşkunun en büyük zafere ulaşmamızı sağlayabilecek büyük bir güç olduğunu kavrayamadığımız icin onu avucumuzdan kaçırırız; üstelik hayatımızın gerçek anlamının kaçıp gittiğinin farkına bile varmadan.”
...Hayatta çaresiz bir durumla, degiştiremeyeceğimiz bir kaderle karşı karşıya kalmakta da anlam bulunabileceğini hiç unutmamamız gerekir.Bu zamanlarda önemli olan kişisel bir trajediyi bir zafere, kötü bir vaziyeti bir kazanıma dönüştürmeye dair insana özgü potansiyele tanıklık etmektir...
Sayfa 117Kitabı okudu
"Rekabet edebilirsiniz ancak asla anlamda ya da kalıcı bir zafere ulaşamazsınız."
Reklam
233 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.