Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir insana tavsiyeler
1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et. 2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter. 3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin. 4. İnsanlığı teknoloji kurtarmayacak. İnsanlar kurtaracak. 5. Gül. Sana yakışıyor. 6. Meraklı ol. Her şeyi sorgula. Şimdinin gerçeği gelecekte bir hikaye olacak sadece. 7.
Sayfa 261Kitabı okudu
Unutulmaz Dayak
“Hak ettiğim zaman beni dövmelerine aldırmam. Ama bu kez hiçbir şey yapmamıştım.” “En acısı da, balonumun başına gelenler. Ne güzel olacaktı.” “Eminim. Çok güzel olacaktı. Ama sen merak etme. Yarın Dindinhalara gideceğiz ve ipek kâğıdı alacağız. Dünyanın en güzel balonunu yapmana yardım edeceğim. O kadar güzel olacak ki yıldızlar bile kıskanacak.” “Boşuna zahmet etme, Godóia. En güzeli ilk yapılan balondur. İlki başarılı olmazsa bir daha iyi yapamaz insan ya da yapmak istemez.”
Sayfa 135 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sana zahmet olacak ama, senden yakın hiç kimsem yok. Nazım en çok sana geçer.
Sayfa 130Kitabı okudu
Mazhar Müfit Kansu'nun anılarından: Erzurum'dayız. Mustafa Kemal bana dönerek: - Mazhar, not defterin yanında mı? - Hayır Paşam. - Zahmet olacak ama, al, gel. Bilirsin hep, "Hafızamız zayıfladığı zaman, Mazhar Müfit'in defteri çok işe yarayacak'', derim. Ancak senden bir isteğim var. Bu yazacağın sayfayı kimseye göstermeyeceksin. Sonuna kadar gizli kalacak. Bir ben, bir Süreyya (Özel Kalemi), bir de şen bileceksin. Şartım bu. Sayfanın başına tarih at. -Koydum efendim. 18 Temmuz 1919 sabaha karşı. - Öyleyse yazmaya başla. "Zaferden sonra Hükümet şekli Cumhuriyet olacaktır." Bu bir. ikincisi; "Padişah ve Hanedan hakkında zamanı gelince gereken işlem yapılacaktır." Bu üçüncüsü; "Örtünme kalkacaktır." Bu ise dördüncüsü; "Fes kalkacak, uygar Milletler gibi şapka giyilecektir."Bu anda kalem birden elimden düştü. Paşa ile zaman zaman senli, benli konuşurduk. Dedim ki: - Darılma ama Paşam, sizin hayal peşinde koşan pek çok taraflarınız var. Mustafa Kemal Paşa: - Bunu zaman gösterecektir. Sen yaz. Beşincisi; "Latin harfleri kabul edilecek." - Paşam yeter. .. Yeter. .. Cumhuriyet ilanını başarmış olalim da üst tarafı yeter. Yanından ayrıldım. Gün ağarmak üzere idi.
Belli bir yaştan sonra ölümden dönmüş gibi başını dik tutmaya utanıyor insan, ya da bıkıyor, daha da kötüsü en pespaye haliyle görünmek istiyor, başını en pespaye haliyle dik tutmak da olacak şey değil. İnanmıyorlar. Ben inanıyor muyum sanki? Yitirdiklerim, sevdiklerim, her şeyin etraflarında dönmesinden hoşlanan insanlar; işleri gizli, kaşları çoğu zaman çatık, tedirgin, korkak, patavatsız, neredeyse merhametsiz, kupkuru, aslında öykünmeden ibaret sözde kalan dürüstlükleriyle, işlerine gelmeyen ve fazla zahmet gerektiren azimkâr bir gerçeği, boğucu yaz günlerinin sivrisineklerini kovalar gibi sürekli kışkışlayarak yaşayan insanlar... Ne garip, insanın, tıpkı eşyalar gibi, kimseye ait olmadığı, sanki kendine inat özgürleştiği bir an var, ama yaşanmayan, sadece adsız birilerinin çok uzaklardan düşünü gördükleri bir an; gücünün çevresindeki gerilimin ansızın dağıldığı, bütün denetimlerden, bütün göz hapislerinden kurtulduğu, el değiştirmesinin artık mümkün olmadığı, unutulduğu, yitirildiği belki de ümitsizliğin boşluğunda sürüklenip başkalarıyla kaynaştığı, başkalarına evlerindeki bir bitki, yanlarındaki bir hayvan gibi muhtaç olduğunu duyduğu zaman. Fakat gerçekte öyle bir an geliyor ki, sanki her insan, birazdan yemeğe oturulacağını söylercesine öleceğini söylüyor, ama kimse ölmüyor; zaman, bunu söylememiş, kendi dahil kimseye itiraf etmemiş olmanın verdiği sanki paylaşılan gizli bir korunma güdüsünün abartılan ya da küçümsenen önemliliğinde, her şeye rağmen bütün durağanlığıyla akıp gidiyor.
Sayfa 105 - Metis Yay.Kitabı okudu
" iki dileğim olacak. Birincisi bana öyle bir ilaç verin ki uykum gelmesin ve yaşamımın geri kalanının her anını yaşayabileyim. Çok yorgunum, ama uyumak istemiyorum. Yapacağım çok şey var, hayatın sonsuza dek süreceğini sandığım günlerde hep ertelediğim şeyler bunlar, sonra, hayatın yaşanmaya değmeyeceğine inanmaya başlayınca da unuttum, . -2. Dilek neymiş? -Buradan çıkmak dışarıda ölmek istiyorum. Ljubljana Kalesi'ni ziyaret etmem gerek . Yüzyıllardır orada durup duruyor, ama ben bir kez olsun yakından bakmaya zahmet etmemişim. Kışları kestane, yazları çiçek satan kadıncağızla konuşmam gerek. O kadar sık karşılaşırdık sokakta , ama bir kez olsun hatırını sormak aklıma gelmemiş. Mantosuz sokağa çıkıp karda yürümek istiyorum, başka çok çok üşümenin nasıl bir duygu olduğunu öğreneyim, değil mi? Hayatım boyunca hep sıkı sıkı giyinmişim, soğuk alma korkusuyla."
Reklam
Başlar başlamaz verilen negativite sinyalleri ...
Ama hediye etmedim, zahmet etmeye değmezdi, çünkü okumayı bilmiyordunuz. Asla okuyamayacaksınız. Noel hediyeleriniz hep oyun küpleri ya da küçük arabalar olacak...
Sayfa 7 - YKY 1. Baskı 2009Kitabı okudu
İnsan insan değilken yalnızlık da yalnızlık değildir bir kere
"Sevme korkusu öyle kötürüm etti ki herkesi, yalnızlıktan bunalan insan, dönüp yine kendi yalnızlığına sığınıyor." Hislerin gerçekliğini yaşamayı seviyorum. Yaşarken gerçeklik duygusunu tatmadan ölüp gidince ne anlamı olacak ki? Kitaplardaki imkansızlıklar, saçma sapan sevgilerden daha imrenilesi gelirdi hep. Ve okurken "Bir gün
Ecevit
Gelmiş geçmiş en namuslu politikacılardan biriydi. Hayali, köykent projesiydi. Dokuz köyü pilot bölge seçti. Eşek bile yürümekte zorlanıyordu, 160 kilometre yol yaptı, uçak pisti gibi, dörder şeritliydi. İki bardak yağmur yağınca çoluk çocuk boğuluyorlardı, köprüler yaptı. Zehirleniyorlardı, derelere akan fosseptikleri kapattı, kanalizasyon yaptı.
Sayfa 62 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2016Kitabı okudu
Böbrek rahatsızlığı dolayısıyla Karlsbad kaplıcalarında tedavi görmek için Karlsbad'a gider. O tedavisi için şunları anlatırdı: "Çamur banyolarında tatsız maden sular içmekten, sıkı perhizden artık sıkılmış, daha da zayıf, dermansız düşmüştüm. Bu böyle olmayacak, dedim. Beraberimde götürdüğüm emir erim kolonyacı Şevki'ye
Sayfa 104 - Güven KitabeviKitabı okudu
132 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.