Gulat Şia imama bir peygamberlik otoritesi atfetmese bile en azından ilahi kılavuzun ve korumanın bir biçimini aldıklarına inanıyorlardı. Sonuç olarak imamın günahsızlık ve yanılmazlık (İsma) gibi ilahi olarak bahşedilmiş belli özniteliklerle donatılmış olduğu düşünüldü.
Sayfa 62Kitabı okudu
Erken Şia Ali'nin öldürülmesi ve daha sonraki sayısız trajik olayı atlattı. Ali'den sonra Kufe'deki taraftarları yalnızca Peygamber ailesinin bir mensubunun Ali'nin yerine geçmesinin meşru olduğuna inanmaya devam ettiler; halife olarak Ali'nin büyük oğlu Hasan'ı kabul ettiler. Karanlık koşullar altında Hasan birkaç ay sonra Muaviye lehine halifelikten feragat etti.
Sayfa 52Kitabı okudu
Aslında Ali İslam devletinin tamamında özellikle Suriye'yi neredeyse 20 yıldır demir yumrukla yöneten Osman'ın akrabası Muaviye b. Ebu Süfyan'ın topraklarında halifelik otoritesini kurmayı başaramadı.
Muaviye, Osman'ın intikamını alma çağrısını halifeliği Emevilere geçirmenin uygun bir bahanesi olarak gördü. Osman'ın gerçek katilleri Medine'den kaçmıştı ve Ali'nin etrafındaki birçok kurra da işe karışmıştı.
Ali ve Muaviye'nin kuvvetleri 657 baharında Sıffin'de karşı karşıya geldi. Uzun bir savaş erken İslam tarihinin belki de en tartışmalı savaşı başladı. Bu olaylar Ali'nin siyasal konumunu geri döndürülemez bir biçimde zayıflattı ve Kufe'ye çekilmek zorunda kaldı. Ali 661'de Kufe'de bir Harici tarafından öldürüldü.
Sayfa 50Kitabı okudu
Mekke'nin nüfuzlu Kureyş kabilesine mensup olan Ebubekir (632-634) ve sonra ki iki halife Ömer (634-644) ve Osman (644-656) ilk Müslüman olanlardandı ve sahabeydi. Osman peygamberin yakın akrabası da sayılırdı. Muhammed'in (aleyhisselam) halası Ümmü Hakim binti Abdülmuttalib'in torunuydu ve peygamberin iki kızıyla Ümmü Gülsüm ve Rukiye ile evlenmişti. Yalnızca dördüncü halife Şii İslam yıllıklarında eşsiz bir yer işgal eden Ali bin Ebu Talib (656-661) Kureyş kabilesi içinde peygamberin Beni Haşim ailesine mensuptu. Ali'nin peygamberle çok yakın bağları vardı, amcasının oğluydu ve kızı Fatıma ile evliydi.
Sayfa 45Kitabı okudu
" Eğer insanın ruhu uçabiliyor olsa bedeninin uçmasına ne diye ihtiyaç duysun?"
Sayfa 196Kitabı okudu
" Yağmur öksürük şurubudur, şehrin hastalanmış ciğerlerini tedavi eder. Yağmur şehrin kirlenmiş ruhunu alır avucuna, yıkar"
Sayfa 177Kitabı okudu