sen benimle gökyüzünde koşmayı
sen benimle ölürken buluşmayı
paylaşabilir misin
güneşi koklayınca çatlayan bir tohumu
ırmağın yüreğinde çiçeklenen yangını
her akşam yalnızlığı uyandıran toprağı
her sabah bir gölgeyi sevindiren yaprağı
paylaşabilir misin
sen benimle gökleri paylaşabilir misin
hani salkım saçaktır bulutlarda
Sen ışığıydın ülkemin, zakkum rengi...
Kat kat oldum artık az giden uz giden...
Çorak topraklarımı götürdün ey yağmur!
Oysa bir demet kır çiçeğiydin sevgiden
Pençe pençe dökülüp hava fişeklerinde.
Umut tarlasıydın saçılmış gökyüzünde
Titreşen başakların vardı yıldızlardan.
Güneş bir tırpandı, biçti hepsini
Denizler eriyip çöktü tekliğimizden
Bulamadım yüzünü düşlerde bile.
Oğulların öyküsü babalarının öyküsünün tam kalbinden geçer. Babalarımız hayatta kim olduğumuzu, nasıl durduğmuzu, nereye ve nasıl baktığımızı tayin ederler.