Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gökhan Erkmen

Gökhan Erkmen
@zaknafeiin
Tekirdağ
9 okur puanı
Aralık 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
"Yalnızlığının ve insanları affedememesinin katılaştırdığı ruhu nüfuz edilemez bir hal aldığından başkalarının da onu sevmesi kolay değil..."
Reklam
Her şeyin ortasında, ölü noktadayım. hareketsiz, statik: demir atmış gibi. hayır, yalan bu, yalan değilse bile en azından kötü niyetten uzak ama yanlış bir ifade, hatalı metaforlar öbeği. Deniz seviyem alçalıyor. Hep cezirdeyim. med-cezir in cezirinde, gel-gitin gitindeyim hep. Çıplak, kayalık bir kıyı oldum, demir gibi sert; geride kalan kirli kahve yosun şeritlerinin hızla çekilen köpüklü dalgalara salınmaya çalıştığı. Oraya buraya kaçışan yeşil yengeçler. Evet çekiliyor sularım, azalıyorum, seyreliyorum, biliyor musunuz, artık bunu o kadar da dert etmiyorum... Çalkantılar yaşıyor, bir iyi bir kötü oluyorum ama artık bunu o kadar da dert etmiyorum...''
“..Sayın Yargıç; hakkimda daha kesin kanaat elde etmeniz için size kısaca siyasi inanlarımı da arzetmek istiyorum. Ben fert hürriyetini tanımayan her türlü politik doktrinlerin dışındayım… Fert hürriyetini bu tarzda kabul edince sağa giderek faşist, sola giderek komünist olmak benim için mümkün değildir. Ben Anayasa’nın altı prensibinden biri

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Başkasına mı? Hayır, yeryüzünde kimseye vermezdim kalbimi ben! Bütün ömrüm rehinidir seninle sadık bir buluşmanın.”
Bir gerçekliğe sekte vurulduğu takdirde kopma genellikle çok daha derindir, her bir sinir koparılmıştır ve kopma bir kopma olarak görüldüğünde, başlı başına bir bütünselliğe sahiptir; bir olasılığa sekte vurulduğu andaki acı öyle fazla olmayabilir ama çoğunlukla bir iki ufak bağ dokusunu tek parça ve sapsağlam olarak geride bırakır, ki bu acının devamına neden olur.
Reklam
ruh dünyası yıkılmış insanlar her şeye inanma eğiliminde oluyorlardı.
Aldırmıyordum, gelişigüzel, ya, öyle mi, diyordum. çünkü birbirimize söylediğimiz sayılı şeylerle, ona gerçekten söylemek istediğim arasında bir hava boşluğu vardı; asıl istediğim ona her şeyi söylemek, ama tek yaptığım burada oturmak idi.
Daha dün gece,onu beş dakika görebilmek için balta darbeleriyle kolumu kesip atabilirdim.
"Her gün küçük ölümlerle ölebiliriz, ölümden ölüme yeniden doğarız biz.."
İnsan içinde bir şeyin ölmekte olduğunu bildiği zaman gelip geçici anlardaki rastgele canlanmalara itimat etmemeyi öğreniyor.
Reklam
Kitaplarınla suyun üzerinde yürüyebileceğini sanıyordun.
İnsan anlatmak istiyor albayım. Böyle budalaca bir özleme kapılıyor. Bir yandan da hiç konuşmamak istiyor.
Proleterler bedensel olarak acı çekerler ama çalışmadıklarında özgürdürler.
Elimi tutmuştu, ben de hiç bırakmasın istemiştim.
Onun gözünde bugünün ötekilerden bir farkı yok mu? Elleri titremiyor onun.
Ama şimdi tek tabanca gittiğim yere gidemezsiniz ey kardeşlerim. Yarın mis kokulu çiçekler ve dönen leş kokulu dünya ve yıldızlar yukarıdaki bizim ay filan olacak ve eski kankanız tek tabanca Alex, kendine eş filan arayacak. Bok püsür işte. Cidden korkunç adi şerefsiz bir dünya bu, ey kardeşlerim. İşte küçük kankanız size veda ediyor. Ayrıca bu öyküdeki diğer herkese derin dudak müziği sesleri, bırrrrrr. Ayrıca kıçımı öpebilirler. Ama sizler, ey kardeşlerim eskidenki küçük Alex'inizi arada sırada hatırlayın. Amin. Ve bok püsür.
Sayfa 168Kitabı okudu