Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.13
Selam arkadaşlar bugün sizlere Işılsu Gültekin'in yeni çıkan morana kitabının yorumu ile geldim. Ben yazarın kalemi ile daha önceden tanıştığım için benim için akıcı bir okuma oldu. Karakterlerimizin daha ilk baştan çekime kapılıp aşık olmaları hoşuma gitti. Birbirlerine merhem olmaları çok güzel. Ya böyle aşklar her zaman ilgimi çekiyor her ne kara ikilinin geçmişi yaralı olsa da birbirlerine tutunmaları güzel bir şey. Morana ve Tara’yı okuyanların seveceğini düşünüyorum. Aralarındaki çekim, sırlar ve gerilim dolu o aşk çok iyiydi. Kitap aşktan ziyade aksiyonunda bol olması beni heyecanlandırdı. Aşk falan dedim diye de çok heveslenmeyin ikili gerçekten değişikti ehehe. Ama ben sevdim ikiliyi, bazı yerler hızlı ilerledi ve ben bazı yerleri daha ayrıntılı okumak isterdim. Tek kitap olduğu için bu hızın normal olduğunu düşünüyorum ehehe. Kitap baştan sona sizi merakta bırakıyor ortada dönen sırlar sizin merakını körüklüyor. Özellikle sonlara doğru heyecan tavan yapıyor. Karakterleri sakın iyi beklemeyin ehehe karakterleri hepsi farklı olsa da iyi yönleri pek yok. Kurgu gereği öyleydi her nasılsa. Hepsinin gözü kara oluşunu sevdim. Bir çok karakter vardı bazılarını sevdim bazılarını hiç sevmedim. Romantizm, gizem, sırlar, heyecan ve temposu yüksek bir kitaptı. Bu tarz tek kitaplık bir kitap arayanlar bir şans vermeli.
Selam arkadaşlar çıktığından beri okumayı dört gözle beklediğim kitabın yorumu ile geldim. Serçeyi öldürmek konusu ve kapağı ile baştan beri ilgimi çekiyordu. Hikaye gerçekten çok güzeldi. Yazarın yazım dili ise akıcıydı. Fetih Karadere okuyanlar olarak hepimizin kalbini çaldı biliyorum ehehe. Kendisinin yaptığı her şey gözüme güzel gözüktü ehehe öyle bir karakterdi. Kötü olmaktan korkuşu, sevdiği insanlara verdiği değer çok hoşuma gitti. Efsun karakterinin bölümlerinin yüreğime dokunmasına ne demeli. Efsun gerçekten zorlu bir geçmiş geçirmiş biriydi ama buna rağmen güçlü duruşunu sevdim. Fetih ve Efsun ikilisi her zaman sevdiğim bir ikili olacak. Aralarındaki uyum gerçekten çok güzeldi ve aralarındaki bazı konuşmalar beni çok güldürdü eheh. Aralarında yaptıkları o inatçı tavırlar gerçekten eğlenceliydi. İkinci kitapta daha çok aşk okuruz umarım şimdilik aralarındaki çekimi yakaladık. Asıl aşk bence ikinci kitapta. Zeliha karakterinin yaşadıklarına üzüldüm ve güçlü duruşuna hayran kaldım. Zühre Karadere seni hiç sevmedim sana karşı zerre ilgim yok. Keşke seni karakter olarak kitaptan çıkartabilsek. Kitap sizi hem üzecek hem güldürecek detaylara sahip. Devamı için sabırsızlanıyorum yazarımız bizi çok bekletmeyeceğini düşünüyorum. Eğer sizde bu tarz kitapları seviyor iseniz mutlaka bir şans vermelisiniz.
Selam arkadaşlar kimler 17 numara serisini merak ediyor ya da okudu?
Bitmiş olması bir tık beni üzdü ve yine yazarımız kitapta bir fenalıkla yapmış ehehe. Ben zaten kitabın sonunun öyle bir şeyler olacağını biliyordum ama bir yandan da beklemiyordum. Yapmaz sanıyordum ama işte oldu bir şeyler. Zaten karakterler kötüydü ve onlar için üzülesim de
Selam arkadaşlar bugünün ikinci yorumu ile geldim. Gerek kapak olsun gerek konusu olsun baştan beri ilgimi çeken bir kitaptı. Yazarda okuduğum ilk kitaptı ve yazım dili gerçekten çok akıcıydı. Sanat, psikoloji ve gizem üzerine yazılmış harika bir kurguydu. Ayriyeten toplumsal konuşara değinmesi çok hoş. Yazarın kurguladığı o hikaye gerçekten sizi merakta bırakıyor. Kurguyu gerçekten çok güzel işlemiş ve ilmek ilmek bize sunmuş. Başta bir cinayetin işlenmesi ve katili aramamız falan çok heyecanlıydı. Kitabın polisiye içerdiğini de söylemeliyim eheh. Bazı ipuçları geliyor ama coğu zaman çürütülüyor ve siz hep merakta kalıyorsunuz. Resmen bir kedi ve fare oyununun içerisindeymişiz gibi. Hektor sırlarla dolu bir adamdı ve onun hakkında sanki daha fazla bilgiler öğrenecekmişiz gibi. Belki de devamında şok olacağımız bazı olaylar bile olabilir. Feray'ı ise sevdim hektoru pek hatırlamasa da biz geçmişinde bir yer edindiğini anlıyoruz. Kendisi bir psikoloji öğrencisi ve sanat galerisinde çalışıyor. İkilinin aralarındaki çekim hoşuma gitti. Aralarındaki ilişki o geçmişteki sır vs beni kendilerine çekmeyi başardı. Sanat hakkında çok keyifli ve yararlı bilgiler öğreneceksiniz. Yazar gerçekten harika bilgiler vermiş. Ben kurguyu çok sevdim ve devamı için çok heyecanlıyım.
umarım hemen gelir ehehe. Eğer bu tarz kitapları seviyor iseniz mutlaka okumalısınız.
Almanya'da Hitler, Rusya'da Stalin, İtalya'da Mussolini, Portekiz'de Salazar, İspanya'da Franko, Romanya’da 2. Karol, Yunanistan'da Metaksas diktatörlüklerini ilan ederken; Atatürk, Medeni Bilgiler kitabında demokrasiyi, çok partili hayatı ve düşünce özgürlüğünü anlatıyor.
Bütün dünya karanlığa gömülmüşken Türkiye’de güneş doğmuş. Uzun sürmedi. Ama yine de bugün umutsuzluğa yer yok. Onun sözünü kulağımıza küpe etmeliyiz. “Umutsuz durumlar yoktur, Umutsuz insanlar vardır.
Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.” Profesör Afet İnan tarafından Mustafa Kemal Atatürk'ün el yazılarının derlenmesiyle oluşan “ Medeni Bilgiler “ -Gazi M. Kemal ATATÜRK’ün bir müddet ortaokul ve liselerde ders kitabı olarak okutulduğunu biliyor muydunuz?
İlk basımı 1930 yılında gerçekleştirilen kitap, çok kez baskıya girer.
Kendi kaleminden Ata’yı tanımak!
Kitabın okunma rakamlarından anladığım kadarıyla kitap okuyucular tarafından bilinmiyor.
Atatürk, bence bizlere Cumhuriyete sahip çıkmamız için rehber olarak kullanabileceğimiz bir kitap bırakmış.
Beni üzen şey bu kitabın kuytu köşede kalmış olması. Halbuki Nutuk kadar değerli bir kitap! Muhtemelen Menderes döneminde Amerikancı eğitim sistemine geçildiği için kitap unutuldu veya unutturulmak istenmiş gibi..
Kısacası her Türk vatandaşının okuması gereken muhteşem bir eser. Atatürk'ün müthiş DEHA'sını birebir yakından tanımak istiyorsanız mutlaka okuyun!
Beni derinden etkileyen bu eser ile Atatürk'ün ne kadar büyük bir aydın ve bilim aşığı olduğunu anlıyoruz ve onu arıyoruz.
Medeni Bilgiler ve M.Kemal Atatürk'ün El YazılarıMustafa Kemal Atatürk · Türk Tarih Kurumu · 2020751 okunma
Spoiler içerir
Beğendiğim bir kitaptı.Zamanın toplumsal, bunun beraberinde getirdiği aşkların, sorununu cok güzel ele almış. O zamanlar küçük bir kızın babası yaşında bir adamla hatta resmen babasıyla bile evlendirilebileceğini anlatan bir romandı.Benim için biraz hüzünlü bir hikayeydi. Kavuşamayan aşıklar beni hep çok etkiler. Her ne kadar okumuş, bilgili bir insan olsanız bile toplumun dayattığı örf, adet ve geleneklerini uygulamak zorunda kaldığınız bir dönemden bahsediyoruz, uygulamak istemediğiniz de ise canınızı ortaya koymanız gerekiyor, bazen canınızın bile hiçbir kıymeti olmadığını görüyoruz bu romanda. Yani eğer erkek olan taraf sizi istiyorsa ve biraz da malı, mülkü, şanı varsa o zaman maalesef ki size hiç bir söz hakkı düşmüyor fakat bunun için canınıza kıydığınız zaman sizi ölüme iten insanların bile arkanızdan ağladığını görebilirsiniz.
Birçok medeniyetin mitolojisine ucundan köşesinden bilgi sahibiyiz fakat kendi medeniyetimizin mitolojisini niye bilmiyoruz diyerek bu konu hakkında kitap araştırmaya başladım. Türkler göçebe bir hayat benimsedikleri için yazılı kaynakları çok az ama hikayelerini sözlü olarak bugüne kadar taşıyabilmişler. Göçebe hayatta bir çok milletten ve dinden etkilendikleri için zaman için hikayeler değişime uğramış. O yüzden bir konu hakkında birden fazla hikaye varken ana temaları her zaman aynı kalmış. Benim için çok yararlı bir kitaptı. Kitabın sonundaki cümle beni gerçekten etkiledi. “Dolayısıyla anlatılarla temel Türk mitolojisi yapbozunu metinsel düzeyde tamamlayan bu kitap Türk mitolojisine olan borcunu, okurları da anlatı mirasına kulak vererek atalara olan borcunu böylece ödemiş oldu.” Umarım Türk mitolojisi hak ettiği değeri görür.
Gazali der ki “Nefsini bilen Rabbini bilir.” Bu kitapta ise Rabbini bilmenin yollarından, kalp merhalelerinden, vesvesenin şekillerinden ve bundan kurtulmanın yollarından bahsediyor. Şunu da ilave etmek isterim. Kitapta Rabıtadan hiç bahsetmemesine rağmen, rabıtanın yani düzenli, sessiz yapılan zikrin yine bir şeyhe gönül vermenin önemini vurguluyor. Rabıtanın neden ihtiyaç olduğunu, neden önemli olduğunu kimse sorsam tatmin edici cevap alamıştım. Meğer sorumun cevabı bu kitapta saklıymış.
Kitap sadeleşmiş olmasına rağmen dili biraz ağır. Okuyup geçilecek bir kitap değil, anlamak için bazı yerleri tekrar tekrar ve sindirerek okumak gerekiyor. Zaman zaman risalei nur okuyormuşum hissiyatı verdi. Şunu da ilave etmek isterim ki vesvese husunda okuduğum en iyi kitaplardandı.
Kitaba puanım 10/10
Osmanlı Padişahları iki Mehmed var ki; ilki olan Çelebi Mehmed, 11 yıl süren Fetret Dönemini bitirip, Osmanlı' nın tekrar canlanmasını sağlamıştır.
Bir diğer Mehmed' te; Fatih Sultan Mehmed. 12 yaşında tahta geçmiş, bazı sebeplerden 2 yıl sonra tahta tekrar babası II, Murad tahta geçmiştir. Babasının vefatından sonra tekrar Padişah
İlk kez okuduğumda lise 1 ya da 2'deydim. O zaman bir iki günde bitirmiştim. Şimdi 20 günde bitirmiş oldum Konusundan detaylı bahsetmeyeceğim zaten biliyorsunuzdur.
Bu kitabı yıllar sonra elime alıp okumaya karar verme sebebim, ilk okuyuşumdan bu yana aklımda kalanlar ve bana hissettirdikleriydi. Robinson'un yaşam mücadelesi, azmi, çalışkanlığı, kendini bulma çabası ve gelişmesi beni etkilemişti. Çok fazla ders çıkarmıştım. Şimdi yeniden kitabı okurken tanıdık hislerin peşine düşmüştüm. Yeniden Robinson ile adaya ayak basıp, onun tırnaklarını kazıyarak kurduğu düzene eşlik ederken bir yandan da gelen tehlikeler karşısında savunmasını uzaktan izlemek, tanıdıktı. Hiç eskimemişti.
İlk okuyuşumdan farklı olarak dikkat ettiğim noktalar elbette ki oldu. Öncelikle, Robinson eğer babasını dinleseydi tüm bunları hiç yaşamamış olacaktı. İş güç sahibi olacak, ailesinin yanında sıradan bir hayatı herkes gibi yaşamış olacaktı. Sonrasında küçük bir an da olsa babasının öğütlerini hatırlasa da çoktan evden uzaklaşmış ve ölümle burun buruna gelmiş durumdaydı.
Zaten Dünyayı görmek için yanıp tutuşan bu adamı kim durdurabilirdi ki?
Uzun bir macera. Dersler, tehlikeler ve pişmanlıklarla dolu bir kendini bulma hikayesi bu . Ben, Robinson'un macerasından sonra ikinci bölümde adaya yerleşenlerin hayatlarını okurken oldukça sıkıldım. O kadar uzun anlatılmasaydı iyi olabilirdi.
