280 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 53 days
Kitabı her okuduğumda beni silkeleyip kendime getirdi. Bu kitabı bizlere sunduğu için Ahmet Özhan efendiciğime içtenlikle teşekkürlerimi sunuyorum. Okuduğum sadece bir otobiyografi değildi, kafamda olan sorulara ve oluşabilecek soruların çoğuna cevap da aldım aynı zamanda. Ne zaman nefsani düşüncelere kapılsam, yanlış davranışlarda bulunup bunun yanlış olduğunun farkına varamayacak kadar normalleştirsem kitabı okuduğum an gelen hissiyatla yanlışlarımın farkına vardım. Bu yazdıklarım bir kitap incelemesinden çok benim kitapla olan hissel ilişkim oldu. İçeriği Ahmet Özhan'ın hamdım, piştim, yandım bölümlerine ayırdığı hayat hikayesini anlatıyor. Kompozisyon çok iyi yapıldığı için kitap sayfaları elinizden akıp gidiyor ama zihninizde yer ediniyor. Tasavvuf alanında, tekkeler alanında olan toplum tarafından yanlış bilinen doğruların düzeltilmesi, soruların cevaplanması benim en sevdiğim kısımlardan oldu. Etrafımda bu alanda soruları olan, yanlış bilgi tufanına katılmış birisini gördüğümde önereceğim bir kitap oldu benim için. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun.
Ayrılık Yaman Kelime - Ahmet Özhan Kitabı
Ayrılık Yaman Kelime - Ahmet Özhan KitabıAhmet Özhan · Turkuvaz Kitap · 202133 okunma
Olayların derinliklerine inmeye ve kendi kendinizi bütün bunların geçici olduğuna ikna etmeye çalışıyorsunuz, o zaman ihtiyaç duyduğunuzdan fazla güç veriliyor size ve neşe kalbinizi yeniden canlandırıyor ve olup biten herşeyi unutuyorsunuz. Bu iç mücadelede hayat böyle akıp gidiyor."
Reklam
Biraz Yorgunum
Biraz yorgunum, kavgaları birikiyor insanın! Her uzvundan ayrı ayrı taşıyor acısı zamanla! Yaşımdan yorgun, yaşımdan telaşlıyım bugünlerde! Kaç yaşındayım sahi saymadım, bilmiyorum! Belki kırklarımdayım belki otuzlarımda! Belki de doksan sene yuvarlandım bu dünyanın sırtında! Hiç bilmiyorum! Hayat taviz vermediği hızı ve kavgasıyla akıp gidiyor! Baharın rahiyasından akıp coşan çiçeklerle hatırlıyorum lise yıllarımızı! Kimimize kış, kimimize bahar olup canıyla değen babalarımızı! Bu memlekette insanlar belki de en çok baba sancısıyla inliyor, en çok baba deyince aklımıza gelir çocukluğumuz! Mazinin araladığı perdeden sızıyor eski günler! Onlarla kavgalı onlarla sevdalı olduğumuz! En çok baba yokluğunun hüsranıyla kızıyormuş zaman ayrılığın yarasını! İnsan baba olunca anlıyormuş babasını
Erdem Bayazıt
Erdem Bayazıt
"Topla gül goncalarını toplayabilirken, Zaman akıp gidiyor: Aynı çiçek sana bugün gülümserken, Yarın solup gidiyor." Durdu. ""Topla gül goncalarını toplayabilirken," diye tekrarladı Keating. "Bu fikrin Latincedeki karşılığı Carpe Diem'dir. Bunun ne anlama geldiğini bilen var mı?" "Carpe Diem," dedi Latince âlimi Meeks, "Anı yaşa." "Çok güzel Bay ...?" "Meeks." "Anı yaşa," diye tekrarladı Keating. "Şair neden bu dizeleri yazmış acaba?" "Acelesi olduğundan mı?" dedi öğrencilerden biri. Diğerleri gülüştüler. "Hayır, hayır, hayır! Solucan yemi olduğumuzdan, çocuklar!" diye bağırdı Keating. "Hepimiz sınırlı sayıda ilkbahar, yaz ve sonbahar yaşayacağız da ondan.”
Topla gül goncalarını toplayabilirken, Zaman akıp gidiyor: Aynı çiçek sana bugün gülümserken, Yarın solup gidiyor.
Zaman akıp gidiyor ve insanlar yaşlanıyor. Hayatımız da dahil olmak üzere sahip olduğumuz hiçbir şey sonsuza dek sürmüyor. Aceleye gerek yok, zaten hayatımız da bir gün sona eriyor... ölüm...
Reklam
-Zaman akıp gidiyor ve hiçbir saat bir öncekine benzemiyor.
Hayat akıp gidiyor, kaybedecek hiç zaman yok. Olmuş bitmiş şeylere üzülmenin insana ne yararı var? Üzüldükçe bir şeyleri değiştiremiyorsun ki. Aksine kendine zarar veriyorsun. Yapabileceğimiz en güzel şey, yaşadıklarımızdan ders çıkarmak. Kötü şeylerin bir daha olmaması için çabalamak. Bence hayatta tek bir gerçek var o da ölüm. Bunun dışındaki her şey, gelip geçici ve hiç önemli değil.
Zaman akıp gidiyor ve hiçbir saat bir öncekine benzemiyor
464 syf.
9/10 puan verdi
Ablamla kitap sohbetlerimizde her zaman Yüzyıllık Yalnızlık romanının üstünden geçeriz, ablam her zaman der ki "Yüzyıllık Yalnızlık'ı okumayan, kitap okuyorum demesin!" Canım ablacım, her zaman ki gibi yine haklıymışsın... Kolombiya ormanlarının derinliklerinde Macondo kasabasını keşfeden Jose Arcadio Buendia ve Ursula'nın hikayesiyle açılıyor roman ve Buendia ailesi nesiller boyunca büyüdükçe, hayatları da Macondo'ya nüfuz ediyor. İşte masalsı, mistik ve sihirle iç içe büyük bir emekle yoğrulan Yüzyıllık Yalnızlık gerçekle gerçeğin doğasını sorgulamaya başlıyor. Roman karakterleri üzerinden aşk, güç, zaman ve kader temaları işlenirken, arka planda Kolombiya'nın ve tarihinin bir alegorisi akıp gidiyor. Sosyal tabakalaşma, zenginliğin eşitsizliği, sömürge yönetiminin kalıntıları, Macondo halkının yaşadığı basit yaşam, asimile olma ve olmama mücadelesi tasvir ediliyor. Karakterler, ailelerinin davranış kalıplarından kurtulamayan, bunun yerine kendilerini aile geçmişlerini yansıtan kaderlerin içinde sıkışıp kalmışlardır ve tıpkı isimleri gibi, kederleri ve kaderleri de zamanın olağan akışı içinde benzer eylemlerle tezahür etmeye devam eder. Bugüne kadar okuduğum kitaplar içerisinde karakter yaratmadaki ustalığıyla beni en çok etkileyen yazarlardan biri oldu Marquez. Her zaman mesafeli durmuştum bu romana, beni zorlayacağını biliyordum, yanılmadım; fakat bu zorlanmadan edebi bir hazla ayrılacağımın da farkındaydım. Büyülü gerçekçiliğin edebi büyüsünde biraz daha savrulacağım ben, siz takılın. .. ..
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036.2k okunma
Reklam
"Zaman akıp gidiyor ve hiçbir saat bir öncekine benzemiyor."
“Zaman akıp gidiyor ama hiçbir saat öncekine benzemiyor.”
600
600.gün... Zamanı tutamıyorum sevgili durduramıyorum. Son günümüzde bana "dursun mu zaman?" demiştin. Dursun artık sevgili, dursun artık, hayır zaman akıp gitmesin. Yarın, dün olsun. Zaman artık geriye aksın istiyorum. Merak etmiyorum geleceği, istemiyorum geleceği. Gözlerimin ışığının sönmesini izlemeyi değil, ışığını geri kazanmasını
Topla gül goncalarını toplayabilirken, Zaman akıp gidiyor: Aynı çiçek sana bugün gülümserken, Yarın solup gidiyor
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.