Drogo hiç kıpırdamadan uyuyan küçük çocuğu seyretti, yüreği derin bir hüzünle doldu. Kendini böyle uykuya dalmış bir biçimde düşünmeye çalıştı, gözünün önüne hiçbir zaman göremeyeceği çok özel bir Drogo geldi. Kendi bedeninin hayvansı biçimde çökmüş, karanlık kaygılarla sarsılan, zorla soluyan görüntüsü, yarı açık ve sarkık ağzı gözünün önüne geldi. Halbuki o da bir zamanlar, bu çocuk gibi uyumuş, o da zarif ve masum olmuştu.