434 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
-Güneş de sanıyor ki bir tek o yanıyor.-
"Aşk, bir bedende iki kişi." “Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi Şapkandan bir kumru havalansın Bana öyle büyük ki bu kalp, Gelsin yüreğime yuvalansın” Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Düşünmek Yaşamın Pasını Silmektir
Düşünmek Yaşamın Pasını SilmektirTahsin Özmen · Karina Yayınevi · 2018503 okunma
372 syf.
10/10 puan verdi
"Bebeği doğurdu... Babasından olan bebeği..."
Tebrik ederim. Bir kız, babası tarafından tecavüze uğradı. Sesinin duyulmaması için dayak yedi. Adının çıkmaması için susturuldu. Ve en sonunda zarsız, namussuz ve iffetsiz kaldı. Üzerine bir de babasından olan çocuğunu doğurdu. Suçu neydi? Savunmasız, küçük ve bu dünya için fazla temiz olmasıydı... Bununla bitmiyor ki, o çocuk gibi binler var şu
Kardeşini Doğurmak
Kardeşini DoğurmakBüşra Sanay · Doğan Kitap · 20185,7bin okunma
Reklam
Bu dünyadan kocaman bir gülümsemeye sebep olmadan gitmeyelim... Birinin duasında yer almadan gitmeyelim... Başı dara düştüğünde akla gelen ilk isimler listesinde olmadan gitmeyelim... Varsın iyi günde unutulalım, duaya ihtiyaç olunduğunda aranan olmaktan da mutlu olalım... Kuldan karşılık bekleyenlerden olmayalım... Her daim hüzünlü her daim gözü
479 syf.
7/10 puan verdi
·
23 günde okudu
ölü canlar ve ölü sayfalar.
1) GOGOL' UN RAHATSIZLIĞI VE BUNUN ÖLÜ CANLAR KİTABIYLA BAĞLANTISI Gogol'un "Manik depresif psikoz" diğer adıyla "Bipolar bozukluk" adındaki bir hastalığı vardı. Bu hastalığın gerek akademik gerek sosyal hayatı ne kadar ciddi bir biçimde etkilediğini hepimiz biliriz. Gogol da bu hastalıktan çok çekti; Manik
Ölü Canlar
Ölü CanlarNikolay Gogol · İş Bankası Kültür Yayınları · 202223,8bin okunma
Aylar oldu.. aylardır Gazze ateşler içinde yanıyor. Bunun adı nedir? Savaş mı? Abluka mı? İnsanlık suçu mu? Kuralsız bir savaş mı? Katliam mı? Unutulmak mı? Cihad mı? Bunun tam bir adı yok... Kimyasal silahlar,bombalar,paramparça olmuş insanlar,bir anda "ceset" ismi verilen binlerce bebek,çocuk,kadın,erkek.. Bizim utanmak bilmez lisanımız ne çok isim veriyor bu yaşananlara.. Bir çok insan "şehid" diyemeyecek kadar aciz.. Aciziz.. Rezil olduk,zelil olduk,insanlıktan çıktık.. Çoğu zaman unuttuk,alıştık.. Kınadık,kınadık,kınadık.. hiç bıkmadan usanmadan kınadık. Kınanacağımızı hiç düşündük mü? Kınanmaya layık olan bizler değil miyiz? Nasıl hesap vereceğiz diye kaç gece uykularımız bölündü? Affa layık olmak için kaç şehitten helallik istememiz lazım? Binlerce,milyonlarca soru var. Hiçbirinin tam bir cevabı yok.. Oradaki müminler ateşler içinde yanarken,parçalanıp Rablerine kavuşurken belki tekrar tekrar şehadeti istiyorlar Allah'tan.. Onlar kurtuldular bu çirkin,kıymetsiz imtihan yeri olan dar-ı dünyadan..Ya bizim beş para etmez isteklerimiz arzularımız.. Neye layığız bu saatten sonra? Ben bu ve bunun gibi yüzlerce sorunun hiçbirine bir cevap bulamıyorum. Bulmaya yüzüm de yok.. kendi nefislerimizi kınamayı dahi beceremiyoruz ki bunu yapabilelim.. yine de affedilmek istiyorum.. çaresizliğimi gören Sen'sin.. Beni,bizi affet Allah'ım... Ne düşüncelerim,ne sesim,ne ayaklarımın gittiği yollar çare olamadı yaşananlara.. Tek silahımız olan dualarımızı,tövbelerimizi,affedilmek istediğimizi sen kabul et Allah'ım..
“BU DA GEÇER YA HÛ”
Dervişin biri, uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra bir köye ulaşır. Karşısına çıkanlara, kendisine yardım edecek, yemek ve yatak verecek biri olup olmadığını sorar. Köylüler, kendilerinin de fakir olduklarını, evlerinin küçük olduğunu söyler ve Şakir diye birinin çiftliğini tarif edip oraya gitmesini salık verirler. Derviş yola koyulur,
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.