“Zamanı kaçırmayacaksın. İnsan kendi zamanını elinden bir kere kaçırmayagörsün, o kayıp zamanın izinde yaşamının hiç bitmeyecekmiş gibi gözünün önünden akıp gittiğini duyumsar. Bu da onu her türlü davranıştan yoksun bırakır.”
Zamanı kaçırmayacaksın. İnsan kendi zamanını elinden bir kere kaçırmayagörsün, o kayıp zamanın izinde yaşamının hiç bitmeyecekmiş gibi gözünün önünden akıp gittiğini duyumsar. Bu da onu her türlü davranıştan yoksun bırakır.
Zamanı kaçırmayacaksın. İnsan kendi zamanını elinden bir kere kaçırmayagörsün, o kayıp zamanın izinde yaşamın hiç bitmeyecekmiş gibi gözünün önünde akıp gittiğini duyumsar. Bu da onu her türlü davranıştan yoksun bırakır.
“Zamanı kaçırmayacaksın. İnsan kendi zamanını elinden bir kere kaçırmayagörsün, o kayıp zamanın izinde yaşamının hiç bitmeyecekmiş gibi gözünün önünden akıp gittiğini duyumsar. Bu da onu her türlü davranıştan yoksun bırakır.
Gözlerin dalıp gitmesi de bundandır gerçi, elin zamansız titremesi, sırttan belli belirsiz geçen ürperti... Akıl istemez, akıl başka bir yere gider ama beden kendi zamanı için yanıp tutuşur. Ama o da ancak bir titreme kadar tepki verebilir.”
"Zamanı kaçırmayacaksın. İnsan kendi zamanını elinden bir kere kaçırmayagörsün, o kayıp zamanın izinde yaşamının hiç bitmeyecekmiş gibi gözünün önünden akıp gittiğini duyumsar. Bu da onu her türlü davranıştan yoksun bırakır."
Zamanı kaçırmayacaksın. İnsan kendi zamanını elinden bir kere kaçırmayagörsün, o kayıp zamanın izinde yaşamının hiç bitmeyecekmiş gibi gözünün önünden akıp gittiğini duyumsar. Bu da onu her türlü davranıştan yoksun bırakır.