Bazı şeyler vakti zamanında olmayınca ve sırf olması gerektiği için oluyor ya işte o şeyin kıymeti kalmıyor. İnsandaki o Duygu, Heves, İstek ve her ne isim veriyorsanız verin, eğer vakti zamanında ve doğru kişide tahakkuk etmiyorsa; insan o şeylerin bir ömür boyu mahkûmu olup acı çekiyor. Dikkat etmek lazım Kimin ne konuştuğunu, Ne paylaştığı, Ne istediğini ve önemliyse ne kadar güvendiğini. Hayatta bazı şeylerin telafi yoktur. Hayatınıza gelenlere ve gidenlere dikkat edi. Kim ne kadar çok iz bırakmış veya ne kadar çok iz götürmüş. Belki ondandır ki bazı insanların sizde bıraktığı özden dolayı başka insanlara karşı temkinli oluyorsunuz. Bazen oluyor ya doğru insanı bulursunuz ama onu kaldıracak ve yürütecek takat sizde kalmaz. Şuna çok üzülüyorum: Bazı insanlar sırf bir kişiye zarar verdiklerini düşünürler ama bilmezler ki geride inanılmaz bir yıkım yaptıkları.
Her şey yerinde ve zamanında…
Reklam
Yazarken
Düşünüyor insan yazarken- gerçekten bunları benden başka okuyacak kimse var mı diye. Yani laedri olarak gönderebilirim tabii ki her daim dünyaya, ama benim altımda benimle alay etmeden okuyacak, benim yazdığımı bilecek... İşte burada duraksıyor insan. Etrafta başkaları da varken yazmak çok garip değil mi? Sanat sanat içinse yazmak da benim için
Bu sevgi işi zamanında annemizden aldığımız sevgi ile ilişkisi olabilir mi ? Var zaten de karşılık almadan bahsediyorum.
"Beni zamanla öldürdün. Zamanında değil. Ben zamanl öldüm zamanında değil. Bu yüzden ölüler konuşamaz. Canlılar değil..."
Belki de zamanında kimsenin ağlamasına dayanmadığım için onların da gözyaşlarını sırtlandığım için bu kadar yorgun hissediyordumdur bu yaşımda.. -Zeynep Nur
Reklam
Televizyon icadının bulunma nedenini merak ediyordum zamanında artık anladım. Fiziken aynı mekânda ruhen ve fikren farklı mekânlarda olmak içinmiş. Keşke bulunmasaydı aile kavramını parçalayan, insanları hipnotize eden bir icat. Evde bulunmaması gerekiyor.
Zamanında emek verdiğim yaranmaya çalıştığım arkadaş olmaya çalıştığım kişilerin bir hiç olması yükü ağır gelirmiş insana…
Yıllar sonra onca işin arasında gelen okuma isteği ile bir anda yüksek lisans yapmaya karar verince ders çalışıp özet çıkarmak yük oluyormuş insana 🙃 Her şey bir tarafa zamanında ne çok debelenmişiz okuyalım diye, sonuç çoğu kişi okuduğu bölümün dışında çalışmak zorunda 🍀
Zamanında bir hocam şöyle demişti "Tanıdığımız kişileri bile dışarıdan yargılıyoruz. Tanıdığın insanlar bile sana kazık atabiliyor. Sonradan hıyar çıkabiliyor." demişti. Şimdi daha iyi anlıyorum söylediklerini.
Reklam
The walking dead serisini(6 kitap) zamanında almıştım ama hiç okuyasım yok. Kaldı elimde öyle ya 🥲
Herkesin olaylara bakış açısı farklıdır. Bu çok genel kalsa da kendimce biraz yanıt vermeye çalışayım.(Güzin abla mod on) Kırgınlığımın sebebini o kişiye (yorumsuz) açıklarım. Kendimi ne için suçluyorum? Gerçekten suçlamama sebep durum varsa bunu kabul edip özür dilerim. (Zamanında ben de haksızlık yaptım) Geçmiş değişmez bununla beraber gelecek için akılcı davranarak yaraları sarabiliriz. Duyguların tümü,yorumsuz net biçimde ifade edildiğinde karşılık bulacağına inanıyorum. Karşı taraf kabul etmiyor mu ? Bu onun tercihi. Sen elinden geleni yapmış olursun. Ve inan bana kendini daha az suçlarsın. Geçmiş değişmez ama hata kabul edilip geleceğe dair güven verilirse çözülmeyecek sorun yoktur. Çok genel ancak ana motto; dürüstlük,şeffaflık ve sevgi temelli ilişki türü.
Dr. Rıza Nur
Bana: «Siyasî neşriyyat yapmağa galiba korkuyorsunuz» diye yazan zata derim ki vatan ve millet hizmeti yolunda İkinci Abdülhamid zamanında mimli olup evi birkaç kere taharri edilen, İttihadcılar tarafından divan-ı harbe verilen, iki defa habsedilen, aç bırakmak için kliniğinin kapısına polis konup hastaları içeri girmekten menedilen, nihayet hudud hâricine tardedilen, İtilafçılar tarafından idama mahkûm edilen, muhtelif zamanlarda hayatına suikasdler yapılan, gurbette on bir yıldır yaşayan, ecel daha on bir yıl aman verirse veya bir kazaya uğramazsa bu müddette de kalmağa karar veren, maddî manevî dermanı olan, mevki, para ve hiçbir şey istemeyen, vatan ve millet uğrunda otuz beş yıldır her belaya giren, her cefayı çeken, canı birkaç defa bedavaya kalan, yaşamaktan artık bir lezzet bulmayan adamda hele bu yaştan sonra korku olur mu? Böyle bir cisimde korkuya bir mm. murabbaı bile yer kalmamıştır. Bu zat bu sözüyle bizi tahrik etmek istemiş olacak. Bu güne kadar böyle yaşadık. Bundan sonrası bilinmez. Her şey hâline göre değişir. Ezelî, ebedî kanun böyledir. - Dr. Rıza Nur Tanrıdağ
Rıza Nur
Rıza Nur
"Rehber öğretmenlik bence küçümseniyor. Bu meslek esasında diğer bir ismiyle okul psikolojik danışmanlığı olarak geçiyor. Bence işini iyi yapmayan çok sayıda meslek profesyoneli olduğundan böyle düşünülüyor. Biz de zamanında okulda okurken ne yapıyorlar ki onlar diyorduk. Hatta çoğu zaman onları görmüyorduk bile. Oysa ki bireysel psikolojik görüşmelerin çocukların hayatında ne kadar çok fayda sağladığını bizzat görüyorum, deneyimliyorum. Okulla yetinmeyeceğim lakin faydalı bir iş yaptığımı elbette ki biliyorum."
"Kırıklar zamanında onarılmadı mı büsbütün kırılıyor,durmadan kırılıyor."
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.