“Yaşayan her insan kadar pişman ve ölen herkes kadar da eksik işte…”
İnceleme mi bu yoksa bir histeri krizi sonrası bir karalama mı emin değilim. Öncelikle bu kitapla hepimizi tanıştıran
Yüksel Yüksel beye teşekkürle başlamak istiyorum. Israrla, şiddetle ve gözlerinden okunan bir gururla tavsiye etmişti bizlere. Birçok okur dostumuz tavsiyesine uyup
Kalbimin taa en içlerine dokunan bir eser olduğunu belirtmek isterim. Bilmiyorum belki de Zeze’yi benimsemiş olduğumdan dolayı bu derece üzüntü duydum, onunla gülüp, onunla ağlamak onu benimsemekse evet ben Zeze’yi benimsemiştim.
Yaşadıklarının zorluğunu geçtim, buna rağmen hâlâ ayakta kalıp, tüm haksızlıklara susması, içine atması, öyle kolay değil, yaşadıklarıydı belki de onu olgunlaştıran koca yürekli yapan. Bir çok yerde kendimi gördüm, hele o hatalarından sonra yemiş olduğu dayağın verdiği sakinlik ve durgunluk canımı acıtıyordu. Çok kızıyordum, ailesinin bu denli vahşi davranmaları ağrıma gidiyordu. Hele bunun gerçek hayatta dahi olduğunu düşününce daha bir çıldıracak gibi oluyorum. Zeze onlar gibi değildi, o çok farklı, çok daha ince düşünceli ve muhteşem bir insandı. O bir “MELEKTİ” ve bir meleğe yapılacak en büyük haksızlık ve kötülüğe mâruz bıraktılar. Onu şiddete, şiddetin en kötüsüne mahkum bıraktılar. Nefret ettim, etimle, kemiğimle… önce şiddetle yaklaşıp insanların hayatlarını mahveden, sonra da hiç bir şey olmamış gibi davranıp hayatın öylece sürdüğünü zanneden zavallı insanlardan, iğrenç insanlardan nefret ettim. Bende Zeze gibi yapacaktım, önce kalbim de öldürecektim onları…
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022230.6k okunma
Hayatı, “bir kitap okudum hayatım değişti” diye avazı çıktığı kadar bağırmalarla ya da ferrasini satıp bilge olmakla anlayabildiğini sananların, bir amaca ulaştıklarını ve artık hayata yeni bir gözle baktıklarını da sanmaları doğal sanırım, diyorum. İnsana bu coşkunluğu veren şeyin ne olduğunu Klasikleri Niçin Okumalı kitabında Calvino şöyle
Hayatım hep teknik okullarda geçtiğinden, çocukluğumdan beri okumayı sevsem de edebiyattan bi'habermişim. Kendimi geliştirmeye eksiğimi kapatmaya çalışıyorum. Hangi kitapları okuyayım diye araştırırken Boğaziçi'nin bu yıl önerdiği kitap listesinde görmüştüm bu kitabı. İyi ki görüp almışım.
Füruzan'dan okuduğum ikinci öykü kitabı oldu. Gerçi
Kim duyar
Kemiklerimde kaynar
Bu acıyı?
Zavallı kalbim neden ürker,
Niye titrer, ne ister,
Bir sen biliyorsun, bir tek sen!
Nereye gitsem,
Göğsüm nasıl, nasıl, nasıl
Hep acır, ne etsem!