zavallicik

Sabitlenmiş gönderi
On altı yaşındaki sevgililer gibi yan yana, bacaklarımızı uzatmış oturuyorduk. Konuşacak bir şey yoktu. Ve ikimizin de istediği hayale dalmasına izin verdim. Ne ben onun acılarını, ne de o benimkileri anlayabilirdi. Rahatsız etmedik birbirimizi. Öylece oturup camdan göründüğü kadarıyla şehri ve gökyüzünü seyrettik.
Sayfa 236Kitabı okudu
Reklam
''Milletler dostumuz, hükümetler düşmanımız'' olmuştu. -Halide Edib'in Sultanahmet Miting'inde yaptığı konuşmada kullandığı ifade.
Fakat bütün millet mazlum milletlerin tacıyla tetvîc edilmiş ve bunun için her insanı kendine manen zahir hisseden manevi bir teselli duymuşlardı.

Reader Follow Recommendations

See All
Fakat halkın duyduğu şey ölümden kuvvetliydi. Kimse ne başını kaldırdı ne alakadar oldu.
İhsan'ın gözleri, ben her girdikçe, ''Ben buradayım kardeşim,'' diyordu.
Reklam
Istırabının ne derecesini ne de derinliğini anlıyorum.
Çünkü İstiklal Harbi'nde çektiklerimizi çekmek, ihtiyari bir şahadete atılmak için en evvel kendimiz kendimize inanmaya muhtaçtık.
Onun cumhuriyetçiliği biraz damdan düşer gibiydi. Fakat o kadar hoş bir tarafıydı ki...
Yemek yemeden yemiş yemek isteyen çocuklar gibi hep sonunu söylemek istiyorum. Ya başım boşalırsa?
Daire ve sararmış kâğıt kokan hüviyetimi bu sıcak, kırmızı kanlarla yıkadım ve artık ona tâbi olmam zannediyorum.
Reklam
Niçin ruhumun bu ateş gömleği sırtımdan canıma geçiyor? Gözümden, dilimden kızıl, yakıcı yenlerini gösteriyor...
İçinde bu şeylerin dokunamayacağı bir kale var. İhsan, yüksek, kayadan bir uzviyet.
Bu ameliyattan da korkuyorum. Ya iyi olursam...
İçim fazla yumuşaktı; belkemiğim erimek istiyormuş gibi bir şeyler oluyordu.
zavallicik

zavallicik

, started reading a book
Ateşten Gömlek
Ateşten GömlekHalide Edib Adıvar
8.1/10 · 23.6k reads
Ve yılların bulutlandırmadığı parlak, mavi gözler...
Sayfa 352Kitabı okudu
197 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.