Biz dahi hem dünyamıza hem istikbalimize hem âhiretimize hem vatanımıza hem milletimize tam menfaatli ve kolay ve selâmetli olan iman ve istikamet yolunu takip edip, boş vaktimizi sıkıntılı hülyalar yerinde, Kur’an’dan bildiğimiz sureleri okumak ve manalarını bildiren arkadaşlardan öğrenmek ve kazaya kalmış farz namazlarımızı kaza etmek ve birbirinin güzel huylarından istifade edip bu hapishaneyi güzel seciyeli fidanlar yetiştiren bir mübarek bahçeye çevirmek gibi a’mal-i saliha ile hapishane müdür ve alâkadarları, cani ve kātillerin başlarında zebani gibi azap memurları değil belki Medrese-i Yusufiyede cennete adam yetiştirmek ve onların terbiyesine nezaret etmek vazifesiyle memur birer müstakim üstad ve birer şefkatli rehber olmalarına çalışmalıyız.
İstanbul bir cehennemdi ve herkes burada bir zebani. Burası Anadolu’nun kabri idi. Belasını bulacak kulları kader buraya sürüyordu.
Sayfa 23
Du bist min, ich bin din;
des solt du gewis din;
du bist beslozzen in minem herzen,
verlorn ist daz slüzzelin:
du muost och immer darinne sin.
(Sen benimsin, ben senin; bundan şüphen olmasın. Kalbimde kilitliydin, anahtarı kayıp; sonsuza dek orada hapis kalacaksın.)
Sayfa 23 - MartıKitabı okudu
"Eğer acıyı sevmezsen bile"-mümkün olduğunca olumlu bir ses tonu takınmaya çalışmıştı-"en azından onun öğrettiği dersleri seveceksin"
Bir Zebani'nin Not Defterinden Nutuklar.
Güçlü olun!
Omuzlarınız dik, gözleriniz karşıda olsun.
Canınız mı yandı?
Şiddet ancak şiddetle yola gelir.
Ama akıllı da olun;öldürmek, yaralamak, tehdit etmek zayıfların işidir.
Onun canını değil ruhunu alın.
Toplum önünde aşağılanmak, kafatasında oluşabilecek bir mermi izinden daha kalıcı şeyler bırakır elbet.
Şunu da sakın unutma!
Onun canını alırsan ortada hiçbir şey kalmaz ama özgüvenini alırsan yürüyen bir ölüyü görmenin keyfi ile yaşarsın.
Ah ah...
''Cehennemde her milletin kuyusunun başında bir zebani beklermiş ve bir tek Türk milletinin kuyusunda nöbetçi yokmuş. Çünkü o kuyunun sakinleri kuyudan çıkmaya çalışan kişiyi tekrar aşağı çektikleri için ayrıca bir nöbetçiye gerek kalmıyormuş.''
Sayfa 163
Gerçekten de Buck kılık değiştirmiş zebani gibiydi, bütün hızlarıyla ormana doğru koşan Kızılderililerin peşine düştü; tüm öfkesiyle birer geyik gibi perişan ediyordu onları.
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir Zebani'nin Not Defterinden Nutuklar.
Benden 10, bilemedin 20, hatta abartırsak 30 yıl önce ana rahmine düşmen, sakalın ak, omzunun düşük, acılarının çok olması seni benden daha zeki beni ise senden daha zayıf yapmaz.
Kazalar en beklenmedik zamanlarda hem de tüm şiddetiyle buluverir insanı. Tıpkı aşk gibi.