Korku'nun imgeleri
Metin Erksan'ın hedefine ulaşamayan ve Blatty'nin romanı ile Friedkin'in filmini izlemeye çalışan "Şeytan"ını (1974) ayrı tutarsak, belki de bir başka yaklaşım ile Türk sinemasının bize bugüne dek sunduğu tek gerçek ve gerçekten hissedilebilen korkular, kaygılar ve saplantılar, Zebercet'in yaşadıkları olmuştur ("Anayurt Oteli", Ömer Kavur, 1986).
Sayfa 102Kitabı okudu
Senin tarif ettiğin mutluluk, benim için çocukluğumda dinlediğim Zümrüdüanka kuşu masallarına olan hayranlığım gibi kalır azizem. Sefil yerlerde kalan çaresizleri, en yükseklere erdiren kanatlarının elmas ve yakut, zümrüt ve zebercet olmak üzere niteliği ve tarifi insanı mest eden o kurtuluşa kavuşturacak kuş gerçek mi ki senin gösterdiğin mutluluk manzaralarına şu bulunduğum bedbahtlıktan yükselmek mümkün olabilsin. Uçmak için kanatlarım yok ki!..
Reklam
Zebercet ve Gecikmeli Ankara treniyle gelen kadın:
Ankara treniyle gelen kadının kaldığı odaya girdi. Sırtını kapıya dayayıp karanlıkta durdu. "Bir çay içer miyim acaba? " çay yanlıştı. Işığı yaktı. Her şey yerindeydi;çay bardağı bile. Yatağın solunda duvara asılı çakılı askıya mı aşmıştı ince, kahverengi paltosunu? Tepsiyle girdiğine yatağın üstündeydi. Belki sandalyeye koymuştu sonra; kazağını eteğini... Yürüdü; yatağın yanında durdu. Doğduğu yataktı bu. Vişneçürüğü atlas yorgan, konağın yorganlarından biriydi. Çıplak mıydı altında? Gece lambasını yaktı;öteki ışığı söndürdü. Ayakkabılarını, çoraplarını çıkardı; terlikleri giydi. Soyundu; giysilerini askıya astı. Ayaklarını yıkadı; otelin havlusuyla kuruladı. Dönüp yatağa girdi, yorganı üstüne çekti. Yastığı çevirdi, sarıldı; yüksek sesle "Gelmeseydin ölürdüm" dedi. Yastığı kokladı, öptü.........
Sayfa 49 - Can YayıneviKitabı okudu
“Senin tarif ettiğin mutluluk, benim için çocukluğumda dinlediğim Zümrüdüanka kuşu masallarına olan hayranlığım gibi kalır azizem. Sefil yerlerde kalan çaresizleri, en yükseklere erdiren kanatlarının elmas ve yakut, zümrüt ve zebercet olmak üzere niteliği ve tarifi insanı mest eden o kurtuluşa kavuşturacak kuş gerçek mi ki senin gösterdiğin mutluluk manzaralarına şu bulunduğum bedbahtlıktan yükselmek mümkün olabilsin! Uçmak için kanatlarım yok ki!..”
Sayfa 8
Bölüm: Aylak Adam'dan Anayurt Oteli'ne
''İlle gerekli miydi başkaları ?" diye düşünür Zebercet, çünkü onun cehennemi " başkaları"dır, Aylak Adam C. başkalarını hor gördüğü için, Zebercet ise başkaları tarafından hor görüldüğü için kaçar onlardan.''
Sayfa 298Kitabı okudu
Hz. Ömer bir mecliste dostlarına, "Bir dilekte bulunun, bakalım ne isteyeceksiniz!" diye söz kapısını açtığında, bir adam çıkıp "Keşke bu ev altınla dolu olsaydı da hepsini yoksullara dağıtsaydım," temennisinde bulundu. Onu bir başkası, "Keşke inci, mercan ve zebercet taşları olsaydı içinde de muhtaçlara saçsaydım onları," diye takip edince Hz. Ömer, "İsteyin, istemeye devam edin bakalım," dedi tebessüm ederek. "Başka aklımıza bir şey gelmiyor," diyerek sustular bunun üzerine. Hz. Ömer, bütün dikkatleri söyleyeceği söz üzerine topladığını görüp kendi dileğini paylaştı dostlarıyla: "Bense neyi arzulardım biliyor musunuz? Keşke bu ev Ebu Ubeyde b. el-Cerrah gibi er kişilerle dolup taşsaydı!"
Reklam
482 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.