213 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Veronika neden ölmek istiyor? Çünkü her şey hep aynı ve dünyada olup biten her şey yanlış. Ljubljana, Villete; Mari, Dr. İgor, Eduard ve Zedka. Her birinin farklı hayat hikayesine az biraz konuk olduk. İntihar eden bir kız, bir akıl hastanesi. Paulo Coelho Simyacı kitabının yazarı. Yazardan okuduğum ilk kitap. Dili güzel, sade ve düşündürücü. Ben sevdim. Üzerine düşünmeyi ve araştırmayı sevdiğim bir konuyla ilgili güzel bir kitap oldu. Keyifli okumalar
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202078.8k okunma
“Soğuk ama gene de şahane bir sabah,” dedi Zedka. “Tuhaftır, hiç bunun gibi soğuk, bulutlu, kurşuni günlerde azmazdı depresyonum. Sanki doğa benimle uyum içindeymiş, ruhumu yansıtıyormuş gibi gelirdi. Güneş açıp da çocuklar oyun oynamak için sokaklara çıktıklarında, ne kadar güzel bir gün diye herkes umutlandığında ben kendimi çok kötü hissederdim; benim bir türlü katılamadığım bir coşkunluk gösterisini haksızlık olarak düşünürdüm.”
Reklam
Zedka bir an ona her şeyi anlatabileceğini düşündü ama sonra vazgeçti; insanlar hiçbir zaman kendilerine anlatılanlardan bir şey öğrenmezler, kendi çabalarıyla öğrenirler yalnızca.
"İyi bildin," dedi Zedka. "Kendilerini normal sanıyorlar, çünkü hepsi hep aynı şeyleri yapıyorlar. Ben de işte, onların kuyusundan içmiş numarası yapacağım".
...Zedka bir an ona her şeyi anlatabileceğini düşündü,ama sonra vazgeçti;insanlar hiçbir zaman kendilerine anlatılanlardan bir şey öğrenmezler,kendi çabalarıyla öğrenirler yalnızca.
"Sana bir öykü anlatacağım." dedi Zedka. "Çok güçlü bir büyücü, bütün bir ülkeyi yok etmek ister, o ülke halkından herkesin şu çektiği bir kuyuya sihirli bir madde atar. Kuyunun suyunu kim içerse delirecektir. Ertesi sabah, herkes kuyudan su çekip içer, hepsi de delirir. Yalnızca kraliyet ailesi, kendilerine ait özel bir kuyudan şu çektiklerinden, sihirbaz da o kuyuyu zehirlemeyi beceremediğinden, delirmezler. Tabii kral çok kaygılanır, halkının sağlığını ve güvenliğini sağlamak için bir dizi emir verir. Ancak polisler ve müfettişler de halkın içtiği sudan içmiş olduklarından, kralın emirlerini saçma bulur, uygulamazlar. Ülkede yaşayanlar kralın emirlerini duyduklarında onun çıldırdığına inanırlar, hep birlikte şatosunun önünde toplanıp tacını ve tahtını bırakması için gösteriler yaparlar. Umutsuzluk içindeki kral tahtından inmeye hazırlanırken kraliçe ona engel olarak der ki: 'Gel biz de kuyunun suyundan içelim, o zaman biz de onlar gibi oluruz.' Ve öyle yaparlar. Kral ile kraliçe de cinnet suyunu içip anında saçma sapan konuşmaya başlarlar. Bu durumda halk taşkınlığından dolayı pişman olur; öyle ya madem kral bu kadar bilgece konuşuyor, onu alaşağı etmenin bir anlamı yoktur. Ülkede barış ve huzur yeniden hüküm sürer, bu halk komşularından epeyce farklı bir hayat tarzı benimsemiştir ama kral ölümüne dek ülkesini yönetebilmiştir." .... "O dışarıdakiler, Villete'in duvarlarının öte yanındakiler kimler, biliyor musun? Hep aynı kuyunun suyunu içmiş olanlar."
Sayfa 46 - Sonrasında Villete'inin de dışarıdan farkının olmadığını keşfedecekler.Kitabı okudu
Reklam
699 öğeden 491 ile 500 arasındakiler gösteriliyor.