Hani denir ya ,
bülbül aşk şarkısını söylediği zaman ,
bir dikenle delermiş bağrını
Aslında hepimiz öyleyiz.
Başka türlü nasıl şarkı söyleyebiliriz ki.
İnsan olmak kolay değildir , hele ki insanca yaşanabilcek bir toplum düzeni yoksa !
Bana Saye diyordu , anlamı gölge.
Ben Helin'dim , anlamı yuva.
Okur Takip Önerileri
Kendimi duygusuz ve boş hissediyordum , aklım, paramparça olmuş Hayallerimin kırıntılarıyla doluydu.
Bu akşam anladım ki , bir insan diğer bir insana bazen hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla sarsılabilirmiş..
Kapalı pencereler ardında gökyüzünü hayal etseniz de bir gün bile vazgeçmeyin bulutlara sarılmaktan.
Gerçek bir vasatlığı sahte bir mükemmelliğe tercih ederim.Bir şeyin sevilmesi için kusursuz olması gerekmez.
Tolstoy diyor ki; "Bazı insanlarla iki kez tanışırsın" O kadar haklı ki...
"Düzenim bozulur hayatım alt üst olur diye endişe etme.Nerden biliyorsun hayatının altının üstünden daha iyi olmayacağını?"
- Hayır, Feride dedi.Benimle evlenmeye razı olduğunu ağzından işitmeden seni bırakmam , Beraber düşüp ölünceye kadar.
O an elimde olan tek şey hayal kırıklığı ve gittikçe büyüyen bir öfkeydi.
Bihter Yöreoğlu
Korkma kendime bir şey yapacak değilim.
Hem de BEHLÜL için...
deliliğim devam etsin istiyorum
yaşamımı başkalarının istediği gibi değil de
hayallerime uygun biçimde sürdüreyim
fena mı?
Her şeyin bir zamanı var
ve her şeyin bir nedeni...Her şey olması gerektiği gibi..
"Unutmakla affetmek arasında ne fark var?"
"İnsan affedince her şeyi unutur. Ama sadece unutursa çoğu zaman sonradan o şeyler tekrar su yüzüne çıkar."
"Kadınlar aslında fark ettiklerinden daha güçlüdür."
| Frida Kahlo |
"Güvenin şartı samimiyettir , kayıtsız şartsız samimiyettir."
Sevgili Madonna herkes bir parça güveni hak eder ve
Sevgili Raif Bey herkes mutlaka bir parça gider..
Bir kez kendini bulmuş kişinin , bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık.
Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan
bütün insanları anlar.
Herkes kendini yaşıyor belki de...
Belki de herkes kendine tutunuyordur.
İçini dökecek kimsesi yoktu , ancak karşısında ona cevap verecek gibi görünen kaskatı durmayan , bizzat yüzüne bakan hareketli bir şey duruyordu.
Ne sorabilirdi ki bir aynaya?
....ayak basılan her karış toprağın altında bir ölü çürümekte...
ama yine de ben katlanamıyorum, maskeli balolar düzenlemelerine ve gülmelerine....
o , ölü onu hissediyorum ve benden ne istediğini bilmiyorum
