Otuz yıldır aşağı yukarı her gün on saatten az olmamak üzere bir odada, masamda yazıyorum. Ortaya çıkarabildiğim, yayımlayabildiğim miktar, bu otuz yılda ortalama her gün yarım sayfadan da az. Üstelik büyük ihtimalle benim “iyi” dediğim ölçüden de biraz eksik.