zehra

zehra
@zehrahifziye
Öğretmen
İstanbul Üniversitesi/İlahiyat Fakültesi
İstanbul
51 reader point
Joined on October 2019
Şu anda okuduğu kitap
Sanki dünya, dünya değil bir ölüm tarlası, ölüm üreten, ölüm saçan bir makine.
Reklam
Onu düşünmek bile yüreğimin kekelemesine yetiyordu.
Sayfa 146Kitabı okudu
Çocuklar babalarını tanımalı, geçmişini öğrenmeli.
Sayfa 144Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Bazı zamanlarda kişi sıkıntısını gidermek için yapması gereken davranışları bilmez. Özellikle sıkıntının kaynağı karmaşıksa. Örneğin, depresif veya endişeli bir kişi duygularının nedenlerini çoğunlukla bilmez. Buna rağmen dikkati sürekli sıkıntısına kayar ve akılcı bir eylem planı veya çözüm arayışındadır.
Reklam
İnsan değerli bir dostunu kaybettiğinde etrafına şöyle bir baksa pek çok dost bulur, sabreder, teselli bulur. Malı kaybolsa biraz düşündüğünde mal kazandıracak gayreti kendisinde bulur. Kaybettiğini geri kazanır, olanları unutur ve bir daha da düşünmez. Ancak insan gönül huzurunu kaybederse onu nerede bulabilir, bu durumu nasıl telafi edebilir?
Bazı insanlar düşünmeden konuşurlar. Önce söyler, sonra düşünürler. Böyle durumlarda karşı tarafın ruhu yaralanır. Ruhu yaralanan kişi sessiz kalmayı tercih eder, kimseyle konuşmaz.
Bir çok sorunu çözmek için güzel söz söylemek bile yeterlidir. Çünkü güzel söz sevgiyi artırır. İnsanın güzel konuşabilmesi için de önce güzel görmesi gerekir. Güzel gören güzel düşünür ve konuşur, güzel konuşan ise iyi ilişkiler kurar, çevresinde pozitif çekim oluşturur.
Dünya, böyle eksile eksile, hiçe varıncaya dek kendi ekseni etrafında dönmeye devam edecekti. Kendi etrafında fır fır dönen bir şeyi ciddiye almaya çalışmaktı belki asıl aptallık.
Reklam
İnsan sadece sigara, tiner yahut hap tiryakisi olmuyor ki. Mutsuzluk da bir iptila, yalnızlıktan geberecek gibi hisssetmek ya da suçluluk da.
Babalar bunu hep yapar. Bir gün ansızın ölürler ve siz elinizdeki hatıralarla idare etmek zorunda kalırsınız.
Yeni doğmuş sabileri düşünüyordum mesela. Ne hasenata hayrata, ne falsoya fesada mecali olanları. Sallanan bir beşikte, sersem sepelek seyrederken âlemi, hepi topu diş çıkarmayı filan beklerlerdi. Sonra ne zaman çıkarırlardı dünyaya dişlerini? Ne ara bilerlerdi? Ne vakit başlarlardı bile isteye incitmeye diğerlerini? İlk gerçek günahlarını ne zaman işlerlerdi?
Dönüp baktığımda apaçık görüyordum ki, ömür abaküsünde günahlarım sevaplarımdan, şerrim hayrımdan, eziyetim meziyetimden hep fazla gelmişti.
Beni neyin beklediğini bilmiyorum. Ama beni güzel günlerin beklediğine inandığım günler çoktan bitti.
170 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.