Çita'ya biz deli demeye devam ededuralım. O her gülümsemesinde bin cennetler yapıyor yürüdüğü yollara..
Öyle ya bir deli için bir kent, evi gibidir.Her bir tarafına dokunur, sabaha hazırlar kenti. İnsanların güne başlamalarını kolaylaştırır. Gün, bilinmezleri ile gelen bir yabancı gibi durur şehrin kapılarında ve Deli Döne karşılar o yabancıyı.Şehri yabancıya, yabancıyı şehre alıştırır.
Reklam
Bir deli öldüğünde ölen sadece bir deli değildir.Onunla birlikte ölen çocukluğumuzdur, masumluğumuzdur, muzipliğimizdir.Yüzümüzdeki samimi gülümsemelerdir.
Bir deli sadece, yalnızca, asla, bizatihi deli değildir.Şehrin hafızasıdır.Şehrin vicdanıdır. Merhamet adlı bir delikli çalgıdır .On deligi vardır ney gibi.O öldüğünde delikler bir bir kapanır .Merhamet akmaz olur. Vicdan susar. İyilik bir kapıdan savuşur. Hoşgörü konuşmaz.Edep yerini şaşırır.Tevazu hoyrat bir rüzgara boyun eğer.Dostluk bir köşede ağlar.Düşküne el vermek bir kelime grubuna dönüşür.Düşene bir de sen vur sözü dillerden kalplere hücum eder. Akıl, imaniı da deliliği de alt eder ve hesapsız sevmenin yerini tartıyla dolaşan insanlar alır.
Yollara dökülmüş bir hayat nasıl toparlanır?
Deliler terk ettikçe dönmekten başka maharetli olmayan dünyayı; bizler daha fazla delireceğiz belki de...
Reklam
941 öğeden 651 ile 660 arasındakiler gösteriliyor.